logo

Yaşamın ilk yıllarında kurduğumuz bağlar tüm hayatımızı nasıl etkiler?


Duygu Ceylan
duygu.ceylan.pd@gmail.com
Psikoloji geçmişten bugüne insan davranışlarını anlamaya çalışmıştır. Bunu yaparken anlamlandırılamayan noktalarda yeni bakış açıları geliştirmiştir. Bu yazıda yaşamın ilk yıllarında kurduğumuz ilişkilerin hayatımızı nasıl şekillendirdiğine bakmış olacağız.
İnsan doğumdan itibaren ilişki arayışına girer Çocuk anneyle ilişkili olarak doğar ve anneyle olan ilişki yaşamında diğerleriyle kuracağı ilişkinin temellerini oluşturur. Çünkü yaşamla ilk ilişkiyi annemizle kurarız. Bakım verenle kurduğumuz ilişkiler kimliğimizin belirleyicisidir. Güvende olduğumuzu, korunduğumuzu bilmek yeterince beslenilmek (emzirme süresi) gibi durumlar tutarlı bir benlik gelişimi için önemlidir. Bebeğin dünyayı iyi veya kötü olarak algılaması da bu ihtiyaçların karşılanıp karşılanmamasıyla ilgilidir. Tabii bebek dünyayı algılarken kendisiyle ilişkilendirir. Bakım vereni tarafından gelişimsel açıdan desteklenip başarı duygusunu hisseden çocuklar kendisinin iyi olduğuna yönelik bir benlik algısına sahip olurlar. Tam tersi bakım vereni tarafından yeterince ilgilenilmeyen veya sürekli azarlanan bir çocuk kendisinin yetersiz olduğu düşüncesine vararak olumsuz bir benlik algısında olabilmektedir.
Etrafınızda sürekli arkadaş ortamı değiştiren, sürekli bir duygusal ilişkiyi bitirip diğerine başlayan kişilerle karşılaştınız mı? Veya iyi ve kötü şekilde net ayrımları olan, örneğin  arkadaşlarının tüm özelliğini iyi gören kavga ettiklerinde bu kişileri tamamen kötü özellikleriyle değerlendiren kişiler..
İşte bu durumların, aslında yaşamın ilk yıllarında bebeğin kendi dışında diğer şeyleri nesne olarak algılaması ve bu nesnelere olan ilişkisinden kaynaklandığını söyler. Eğer bu nesnelerle ilişkimizde ihtiyaçlarımız karşılanıyorsa kendi olma halimizi sürdürebiliyoruz. Dolayısıyla diğer insanların da kendilik halini kabul ediyoruz. Yani ilişkilerimizde olumlu ve olumsuz duyguları yaşamaya izin veriyoruz. Çünkü yaşamımızda zıtlıklar, olumsuz duygular vardır. Bu zıtlıklarla bütünleşmek hayat algımızı da kolaylaştırır.
Sürekli ilgi görme ihtiyacı, sürekli ilişkilerin başlangıcındaki heyecanı aramak da bu yaklaşıma göre bakım verenimizle kurduğumuz ilişkiyi aramak dolayısıyla kendi benliğimizi ayrıştıramamaktan kaynaklanır der.
Peki tüm bu bilgilerle ne yapalım?
İlişkilerinizde zorluk yaşıyorsanız, sürekli aynı döngülerde tıkanıp kaldıysanız, kendinizin veya diğerlerinin olduğu halini kabul etmekte zorlanıyorsanız bunu anlamlandırmak bile oldukça yarar sağlamaktadır. Ama terapi süreci bu yaklaşımla çalışan terapistler için “Hadi anlat yaşamın ilk yılı nasıldı?”dan çok daha fazlasıdır.
Kurduğumuz ilişkiler yaşamımızı şekillendirir. Böylece sağlıklı büyüme, olumlu benlik algısı oluştururuz. Bu da insanlarla sağlıklı sınırlar oluşturmamızı sağlar.

Share
656 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

1+1 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Güzelleştirmek zor değil

    12 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Vezirköprü'nün ulaşım ağının genişleyebilmesi için bir adımın daha olduğunu ise  yıllardır iddia ediyoruz. Bu da Vezirköprü'nün Havza'ya demiryolu bağlantısının yapılmasıdır. Yahya Kemal Beyatlı, "Ankara'ya gitmenin en güzel tarafı İstanbul'a geri dönmektir." demiş. Vezirköprü'den ayrılıp farklı bölgelere gitmek, görmek, insanların hayatlarında bizimkinden farklı olanları bulmak ve yaşamlarını güzelleştirmek için ortaya koyduklarını seyretmek gerçekten güzel. Aklımızdan çıkmayan Vezirköprü'yü gittiğimiz yerlerle kıyaslamak; artılarını ve...
  • Bedenimizi Algılama Şeklimiz Hayatımızı Nasıl etkiler?

    08 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Bedenimiz dünyayla kurduğumuz somut iletişim aracımızdır. İnsanın gelişim dönemleriyle birlikte, beden algısının beslendiği noktalar da değişir. Bebekler ağız yoluyla dünyayı anlamaya çalışırlarken, bebeklikten çocukluğa geçişte artık anneden bağımsızlaşma sürecimizde tuvalet alışkanlığını kazanarak devam ederiz. Çocuklukta kendi bedenimizi algılama şeklimiz yakın çevremizin bize yönelik ilgisiyle şekillenir. Yani yakın çevre bizi eleştirmiyorsa biz de kendi bedenimize karşı eleştirel olmayız. Ergenlikte bedeni algılama şeklimiz daha popüler ol...
  • İnsafa davet ediyorum

    05 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Büyükşehir Belediye Meclisi'nde verilecek kararlardan önce Meclis üyelerinin, partilerinin o ilçelerdeki ilçe başkanları ve yönetim kurulu üyelerine sorarak kararlarına yön vermeleri ilçelerin kesinlikle daha çok hayrına olacaktır. Geçtiğimiz haftaki Samsun Emniyet Müdürlüğü'nün nazım ve uygulama imar planlarına itirazını da ele aldığım yazıdan sonra konuyla ilgili olarak görüşlerini aktarmak için çok sayıda okuyucumuz Gazetemize geldi. Konuda eksik olarak ele aldığım bir noktayı da hatırlatmak gereği duydum. Özellikle Samsun Büyükşehir Bele...
  • İnsan Kişiliğinin Üç Bölümü

    01 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    İnsanlar kişilerarası ilişkilerde bu üç role girebilirler. 1. Anne-baba rolü 2. Çocuk rolü 3. Yetişkin rolü Sağlıklı bir insan bu üç rolde de yerine göre bulunabilir. Bu rollere daha detaylı bakalım. Anne baba yani ebeveyn rolünde kişiler koruyucu veya eleştirel tutuma sahip olabilirler. Hepimiz anne babamızın seslerini içimizde taşırız. Aileler çocuklarını yetiştirirken onları hem korumak hem de onların becerilerini geliştirmek durumundadırlar. Bu süreçte çocuktan daha iyisini yapma beklentisinin fazla olması aileyi eleştirel bir tutuma s...