logo

2018 HOŞGELDİN


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

2018 yılının ilk yazısını yazmak için hayırlı olması dileği ile kalemi kağıdı elime aldım, başladım yazıya!

Şöyle 20 yıl geriye doğru baktım, yıllar ülkemize ve Vezirköprü’ye ne getirmiş götürmüş diye elimdeki belgelerden şöyle bi incelemeye çalıştım.

Ülkenin kaderi ile Vezirköprü’nün kaderi birbirine oldukça benzeşiyor.

Ülkemizin Karadeniz’i Doğusu, Güneydoğusu ve İç Anadolusu sürekli batıya, olanak bulursa da yurt dışına özellikle batı ülkelerine göç ediyor.

Vezirköprü’nün konumu da aynı, sürekli göç (batı illerine) yıllardır göç devam ediyor,

Yaklaşık her ayda bir ya da iki Vezirköprülünün çalışmaya gittiği illerden ölüleri geliyor.

Geriye doğru bakıyorum Vatandaş Gazetesi’nin 20 yıl önce Vezirköprü sayfasını inceliyorum hiçbir gelişme olmamış, aynı konular aynı sorunlarla uğraşıyoruz.

Bazı okurlarımız soruyorlar, “Yahu bu Vezirköprü’de hiç mi gelişme olmuyor?” Doğru bir gün bir çocuk doğar, kendi seyri içinde büyür, adam olur ya da bir fidan dikersin, ona bakılmasa bile o fidan büyür, hayatı içinde bakmışsın bir kocaman ağaç oluvermiş.

Vezirköprü’de de bu benzer doğal gelişmeler oluyor.

Mesala; yüksek yüksek birçok binalar yapıldı, Vezirköprü sulama barajı hizmete girdi, ağır aksakta olsa bazı bölgelerimizde sulu tarım yapılıyor.

Buna rağmen 15 yıl önce zamanın AKP’li Başbakan yardımcısı Abdüllatif Şener tarafından hizmete açılan Duruçay Sulama Barajı halen çiftçinin hizmetine sunulamadı.

20 yıl önce olduğu gibi yine Vezirköprü’nün köy yolları sorunu devam ediyor, içme suyu sorunları çözülmüş değil, Havza- Vezirköprü –Durağan yolu  20 yıldır proje aşamasında, Şahinkaya köprüsü için bugün yapılacak, yarın yapılacak oyalaması ve yalanları devam ediyor!.

Yalandan kim ölmüş? Her seçim söz veren muktedirler çekip gidiyor, utanma, arlanma yok.

15 yıl önce 110 binlerde olan Vezirköprü nüfusu 97 binlerin altına doğru iniyor. İşsizlik diz boyu, tarım çöktü.

Buğdayı halk ihtiyacı kadar ekiyor çünkü zarar ediyor. Şekerpancarı, tütün gibi ilçede yetişen ürünler para etmiyor. Ayçiçeği emeğini ve masrafını korutmuyor.

Devlet halkın yararlanacağı iş sahaları açmıyor. Her seçimde “Vezirköprü’ye tren getireceğiz” yalanları söyleniyor, devamı yok.

Vezirköprü’nün Yeni Mahalle Uzun Sokak, Toprakkale, Tikenli gibi mahallelerine Toki’nin girmesi mutlaka sağlanmalıdır. Buralar bir savaş sonrası terkedilmiş alanlar görüntüsü oluşturuyor.

Toki’nin Nalbantlı Mahallesi çalışmalarını merakla bekliyoruz.

Vezirköprü’nün durumu böyle; birde Türkiye geneline bakalım.

Türkiye’nin de farklı bir durumu yok. “ülkenin batısına yol, köprü, tünel, havaalanı gibi yatırımlar yapıyoruz” diye kullanım hakkı yabancılara (yapan müteahhitlere ait) yatırımlar yapılıyor.

Bu yatırımlardan Türkiye sıkıntı içinde müteahhit firmalara verdiği taahhüdü karşılayamıyor. Böyle olunca da halka sürekli vergi yüklüyor.

Geçmiş yıllara ait bütçeler ne ise 2018 yılı bütçesi de aynı, soyguna, sömürüye ait, geçmiş yıllar bütçelerinden daha karanlık. (örtülü ödenek v.s)

Bu sistem ne uygulamaları ile ne politikaları ile ne de denetimi yapılmayan bütçesi ile, halktan yana değil, karanlık güçlerden yana bir bütçedir.

Devlet İstanbul’a sıkışan Türkiye halkını gelecekte ne yapacak? Allah korusun ama meydana gelecek bir depremde Türkiye nüfusunun yüzde 25 ini, ekonomisinin de en az yüzde 50 sini kaybedecektir.

Bu söylediklerimin bir bölümü de bilim insanlarının görüşüdür. O zaman bu devlet bu yükün altından nasıl kalkacaktır.

Bir takım çevrelere çeşitli yollarla köşeyi döndürmeye çalışan muktedirlerin aklı belki başına gelecek ama neye yarayacak?

Türkiye’nin yer altı ve yer üstü kaynakları iyi niyetli yöneticilerin elinde olsa, böyle üç Türkiye’yi besler.

2018′ de diğer yıllar gibi halk açısından değişmeyecek bir yıl olsa da biz umutlarımızı kırmayacağız.

Share
864 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

5+7 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Ailelerin Özellikleri

    20 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    -Her aile kendine özgüdür. Aile üyelerinin kişilik özellikleri, karşılaştıkları sorunlar, gelecek planları gibi birçok özellik aileyi özel kılar. -Her aile değişim geçirir. Bazen bu değişim ailedeki bireylerin yaşa bağlı özellikleri dolayısıyla olur bazen de çeşitli olaylar aileyi değiştirir. -Aile sadece aile üyelerinin bir araya gelmesiyle oluşmaz. Ailenin içinde; *İletişim *Birlikte zaman geçirme *Yaşamı sürdürmek için temel ihtiyaçları karşılama *Bireysel farklılıkları kabullenme *İşbirliği *Maneviyat *Takdir etme, gibi aileyi sağl...
  • Çocuklardaki Korkular

    19 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Korku her duygu gibi sağlıklı olan tehlikeyi hissettiren böylece vücudumuza savaş ya da kaç tepkisini verdiren işlevsel bir duygudur. Korku hayatımızın her döneminde olsa da çocukluk çağı korkularında çocuğun korkuyla nasıl başa çıkacağını bilemediği bir durum söz konusudur. Bu şu nedenden kaynaklanır: Çocuklukta düşünme becerileri henüz gelişmemiştir. Fark etmişsinizdir bu yüzden çocuklar hemen hemen her şeye inanır. Bu nedenle anne baba ya da öğretmen değil sadece, herkesin bir çocuğun korku durumunda nasıl davranacağını bilmesi gerekir. Çünk...
  • Karma OSB için geç kalıyoruz..

    16 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Vezirköprü'nün OSB için en önemli silahı olduğu kaydedilen işçi sayısının diğer yerlere taşınan işçilerle erimeye başladığını ve bu şekilde devam ettiği takdirde elimizde bu önemli avantajının da kalmayacağını söyleyebiliriz. "Vezirköprü Karma Organize Sanayi Bölgesi için ilçemizin önde gelen yöneticileri yanlarına Samsun'dan siyasetçi ve diğer yöneticileri de alarak Ankara'ya gitmişler. Burada gerekli çalışmaları ve görüşmeleri yapan ekip Vezirköprü OSB'ye dev yatırımlarla geri dönmüşler. Bu çalışmaların yapılmasından sonra Vezirköprü OSB...
  • Şiddet Olayları Hakkında

    12 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Birine kasıtlı olarak zarar vermek, fiziksel ya da duygusal olarak acı çektirmek şiddet olarak tanımlanır. Şiddet gösteren kişi, çözüm olarak karşısındakine zarar verme, sindirme amacı güder. Şiddete maruz kalan ise güçsüzleştirilir, kısıtlanır, hayata karşı güvensiz hale getirilir. Şiddeti uygulayan kişi yani zorba, güç gösteriminde bulunmuşsa da kazanan değildir çünkü bir tehdit unsuru haline gelir. Aynı zamanda yakınındaki kimse de güven de değildir. Çünkü her an ondan gelen bir şiddetle karşılaşılabilir. Üstelik bu durum sadece o kişiyi ve ...