logo

Sulu Tarım ümit oldu?


Göktan Tek'er
goktanteker@hotmail.com

Tarım bu ilçe için ısrarla çok önemli bir yer tutmaya devam ediyor.
Vezirköprü ise hemen her konuda olduğu gibi bu konuda da beklemeyi sürdürüyor. En azından Duruçay Barajı için beklemeye devam ediyor.
Sulama Birliği’nin çalışmaları ile Vezirköprü Barajı özellikle son dönemde önemli ilerleme kaydetti.
Yıllarca yapılıp yıkılan ve bir türlü yolun karşısına geçemeyen sulama işi, sonunda bu zorlu etabı da tamamlayarak yoluna devam etti.
Diğer taraftan İncesu’ya kadar ulaşan bir boru döşeme işi de son etabına kadar geldi.
Duruçay ise maalesef aynı duruma bir türlü gelemedi.
2003 yılında açılışı yapılan ama aradan geçen bu kadar zamana rağmen sulama işinde randıman alınamayan bir Baraj olarak doğal güzelliği ile kaldı.
Doğrusunu söylemek gerekirse İlçemizin en güzel doğal parklarından biri olmaya aday bölgemiz oldu.
Duruçay Barajı bu güzelliğinin yanı sıra, asıl işi olan SULAMA içinse bir etapta işler yoluna girmiş olsa da, 4 bin dönüm alanın sulanmasını sağlayacak olan Kovalı, Çamlıca, Tepeören hattı halen bekliyor.
Neyi beklediğini ise öğrenmek kolay değil.
Sorulacak soru şudur: Duruçay Barajı’ndan sulanması planlanan 2. Etapta yer alan Kovalı, Çamlıca, Tepeören hattının boruları döşendiği halde neden su verilmiyor?
“Devlet Su İşleri (DSİ) müteahhitten yer teslimi yapmıyor” deniyor. Peki, neden teslim alınmıyor?
İş bitmemişse bitirilmesi için verilen süre tamamlanmadı mı? Tamamlanmışsa gereği neden yapılmıyor?
Bir iddia ise, bu müteahhit firmanın da işi yarım bırakıp gittiği ki (bu duruma Vezirköprü olarak alıştık), eğer bu doğruysa yeniden ihale yapılıp tamamlanması gerekmez miydi?
İş tamamlanmışsa DSİ neden teslim almıyor?
DSİ bir şekilde bu kabulü yaparak Sulama Birliği’ne devrini yapsa, Vezirköprü Barajı’ndan edinilen tecrübeyle gördük ki, Birlik yönetimi bu konuda becerikli çalışmalara imza atıyor.
İşin bu halde kalmasının nedeni ne olursa olsun, en önemli gerçek şudur; 4 bin dönümlük bir tarım arazisinin sulu tarıma geçmek için bu çalışmaların tamamlanmasını bekliyor.
Vezirköprü sanayi olarak gelişemiyor, turizmden ekonomik olarak yeterince faydalanamıyor. Bir tek ilçenin lokomotifi haline gelen Vezir-Ağaç ile ayakta kalmaya çalışıyor.
İnşaat sektöründen ilçeye giren para, sektörün sıkıntılarından dolayı gelmemeye başladı.
İnşaatçılar da ilçelerine dönerek tarıma yönelmeye başladılar.
Bu durumda Vezirköprü’nün giderek daha yakıcı bir sorunu (ve çözümü) haline gelmiyor mu sulu tarım?
İlçenin önde gelenlerinin konuyla ilgili çözüm üreteceklerini ümit ediyoruz.

Share
372 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

9+5 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Ayıp olmasın!

    27 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Psikolojide birey kavramını çokça kullanıyoruz. Birey olmak hayatımızın kontrolüne sahip olmak ve dünyaya hani potansiyelle geldiysek onu gerçekleştirme uğraşlarımızı içeriyor. Bu kitabi tanım her zaman gerçekleri yansıtmıyor. Çünkü biz dünyaya bazen ailemiz yalnız kalmasın diye bazen ebeveynlerimizin çocuk sahibi olma yaşı geldiği için de gelebiliyoruz. Her zaman değil ama çoğu zaman kendi isteklerimizden çok topluma uyum sağlamış olmayı tercih ediyoruz. Çünkü uyum sağlamak yaşamı kolaylaştırıyor bizi diğer insanlara yakınlaştırıyor. Diğer ...
  • Çok vaktimiz olmasa da, fırsat vermeliyiz!

    24 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    “23 Nisan, Türkiye için milli tarihin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır.”                                                                                                                         M. Kemal Atatürk.. İlçede siyaset hemen her gün yeni bir gündemle çalkalanırken günlük olayların etkisi uzun sürmüyor. Geçtiğimiz günlerde yaşana fırtına olsun, Tokat merkezli depremin ilçede hissedilmesi olsun, ya da Vezirköprü'de rastlanmayan molotoflu saldırı olsun etkisini kısa sürede kaybetti. İnsanların asıl konuştukları ya da konuşmayı...
  • Ergenlik Dönemini Anlamak

    20 Nisan 2024 Köşe Yazıları

      “Ergen” kelimesi sanki biraz olumsuz çağrışımlar taşıyormuş gibi dursa da büyüme anlamına gelir ve çocukluktan çıkışı, yetişkinliğe atılan adımı temsil eder. Kızlarda 10-11 yaş itibariyle erkelerde ise 11-12 yaş itibariyle ergenliğe adım atılır. Kişiden kişiye daha erken ya da geç olabilir. Çocukta biyolojik değişikliklerle birlikte duygusal değişiklikler de görülmeye başlar. Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olduğundan birey ne tam çocuk olabilir ne de tam bir yetişkin. Bireyin kendini anlamaya, dış dünyaya karşı duruşunu belirlemeye ba...
  • BAZI PARTİLER UZATMALARI MI OYNUYOR?

    17 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Bir Filozof şöyle söylüyor; “Güneş batarken gölgeler uzar” Son yerel seçimlerin bize bazı hatırlatmaları oldu. Geçmişte de önü alınamaz partiler vardı. Anavatan Partisi, Doğru Yol Partisi, Ecevit'in DSP'si gibi. Anavatan Partisi bir yerel seçimde Türkiye'de birçok belediyeyi kaybetti. Hatırladığıma göre Karadeniz'de sadece Vezirköprü  (rahmetli Bekir Hoca) kalmıştı. Yine sağın en güçlü partilerinden rahmetli Demirel partisinin başına ne yediği belirsiz Tansu Çiller gibi biri getirildi. Bu hanım partiyi de, ülkeyi de hatta siyaseti de kirle...