logo

15 Temmuz 2020

TÜKETİCİLERİN SENET İLE BORÇLANMALARI


Murat Gül
avukatmurat55@gmail.com

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun ana teması tüketiciyi korumaktır. Satıcı ile sözleşme yapan tüketicinin, bu sözleşmede kanun koyucu tarafından zayıf konumda olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle tüketici tarafından yapılan işlemler yasal düzenlemeler altına alınmıştır.
6502 sayılı TKHK m. 4/5’te tüketicilerin borç altına girmeleri durumuna ilişkin düzenleme yapılmıştır. Hükme göre: “Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir”.
Kanun hükmünde göze çarpan önemli iki husus mevcuttur. Öncelikle tüketicilerin düzenlemiş olduğu senetler mutlaka nama yazılı olması gerekmektedir.

Bu şekilde nama yazılı olan senetlerde tüketici sadece satıcıya karşı sorumlu olur. Bu nedenle senet borç ilişkisi ile bağlı hale gelir.
Genellikle senetler kırtasiyelerden alınıp doldurularak düzenlenmektedir. Kırtasiyede olan senetler bono niteliğindedir. Bu senedin üzerindeki emrühavale kısmının üzeri çizilerek ve senete “emre yazılı değildir” veya “ciro edilemez” ibaresi yazılarak nama yazılı senet haline dönüşmüş olur. Tüketiciler satıcılara senet düzenlerken bu duruma dikkat etmelidirler.
Kanun metninde göze çarpan diğer hususta mevcut senet nama yazılı olarak düzenlenmez ise sadece tüketici açısından geçersiz olacaktır. Senedin tedavül kabiliyeti devam edecek fakat senedi düzenleyen borçlu ciro ile devralan üçüncü kişiye karşı senet borcundan sorumlu olmayacaktır. Bu düzenleme ile hem senedin tedavül kabiliyeti kaybolmayacaktır hem de tüketici korunmuş olacaktır.
Bu durumların yanında TKHK m. 77’ye göre TKHK m. 4/5’teki hükümlere aykırı hareket edenlere 200 TL idari para cezası uygulanacaktır. Yani borca konu kambiyo senedi nama yazılı değil de emre yazılı olarak düzenlenirse, bu konuda ilgililer 200 TL idari para cezası ile cezalandırılırlar.

Share
540 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

4+10 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Toplumsal Cinsiyet Rolleri

    04 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Kadın ve erkek cinsiyetinin sahip olduğu özellikler doğuştan bellidir. Cinsiyet özelliklerimizi 3-5 yaş arasında fark ederiz ve bir yaşam boyunca bu özellikleri taşıyacağımızı biliriz. Çocuk da kendi cinsiyet özelliklerinin ondan beklentilerini öğrenmeye başlar çünkü kadın ve erkek cinsiyet özelliklerinin yanında toplumun kadına ve erkeğe atadığı cinsiyet rolleri vardır. Öyle ki kız ve erkek çocuklarının oynadığı oyuncaklar farklılık göstermeye başlar. Cinsiyet özelliklerimiz doğaldır ama toplumsal cinsiyet rolleri insan icadıdır. Kadına ve erk...
  • BEKLENTİLER KARŞILANIR MI?

    01 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Bilindiği gibi her yenilik ve her değişiklikte insanların beklentilerinin hemen hemen tersi olur. Hayalindeki beklentileri gerçekleşemez. Böylece hayaller kırılır, umutlar söner. Vezirköprü belediyecilik hizmetleri 1930'lardan bu tarafa tahlil edersek ilginç sonuçlar çıkar ortaya. Derici Abdullah Efendi o zaman ki çok kısıtlı olanaklar ile ilçeye bir şeyler yapmaya çalışmış, en azından şehrin merkezine bir büyük park yaptırmıştır. 1940'lı yıllarda Mahmut TEKER belediye başkanlığı görevine gelmiş, o günden bugüne kadar en ileri hizmetlerini h...
  • Vezirköprü’nün bekleyen çok işi var.

    01 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Bu kadar ilerledikten sonra, altyapısı tamamlanıp, yolları açılıp tahsis sürecine geçtikten sonra Karma OSB'nin yerinin değişmesi kolay olmayacaktır. Üstelik işin adında Vezirköprü varsa, olacak işlerin bile olmadığını görmeye alıştığımız sistemde hiç olmayacaktır. Vezirköprü'nün seçimden sonra normalleşme sürecine girdiğini söyleyebiliriz. Bu normalleşme umudumuz odur ki, sakinleşme ve alışmayla beraber olmasın. Çünkü Vezirköprü'nün bekleyen çok işi var. İlçenin çiçeği burnunda Belediye Başkanı Murat Gül'den beklentileri de bu yüzden daha...
  • Ayıp olmasın!

    27 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Psikolojide birey kavramını çokça kullanıyoruz. Birey olmak hayatımızın kontrolüne sahip olmak ve dünyaya hani potansiyelle geldiysek onu gerçekleştirme uğraşlarımızı içeriyor. Bu kitabi tanım her zaman gerçekleri yansıtmıyor. Çünkü biz dünyaya bazen ailemiz yalnız kalmasın diye bazen ebeveynlerimizin çocuk sahibi olma yaşı geldiği için de gelebiliyoruz. Her zaman değil ama çoğu zaman kendi isteklerimizden çok topluma uyum sağlamış olmayı tercih ediyoruz. Çünkü uyum sağlamak yaşamı kolaylaştırıyor bizi diğer insanlara yakınlaştırıyor. Diğer ...