logo

Rüşvet


Hüseyin Şengün
huseyinsengun55@hotmail.com

Saygıdeğer Vatandaş Okuyucuları;

Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin. Bildiğiniz halde günaha girerek insanların mallarından bir kısmını yemeniz için onu hakimlere idarecilere veya mahkeme hakimlerine vermeyin.”
Bu ayetle işaret edilmek istenen mana daha ziyade rüşvet ve çıkarcılıktır. Aldatma dalavere ile elde edilen tüm kazançlar haramdır. Demek ki toplumu çökerten sosyal hastalıklardan birisi de rüşvettir.
Rüşveti alıp verenler Allah (c.c.)’nun haramlarını işleyerek haksız kazanç elde etmek isteyenlerdir.
Rüşvet haklıyı haksız, haksızı haklı çıkarmak karşılığında bir kimsenin görevini kötüye kullanmak suretiyle elde ettiği haksız çıkarlardır.
Bu sebeple toplum düzeninin bozulmasında rüşvet en etkin rolü oynamaktadır.
Rüşvet alıp rüşvet verenler toplumda hak ve adalet anlayışının yıkılmasına sebep oldukları gibi, alın teri dökerek çalışanlara da kötü örnek olmaktadırlar. Bu ise çalışmayı ve verimi olumsuz yönde etkiler.
Toplumdan hak ve adalet anlayışını kaldırır. Aynı zamanda rüşvet, hak ve adalet gibi ulvi duyguların şahsi çıkarlar uğruna feda edilmesine sebep olur.
İşte rüşvetin zararı fertlerden başlayıp topluma da sirayet ettiğinden manevi mesuliyeti ve günahı da daha büyük olmaktadır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur. “Rüşveti alan da veren de cehennemdedir.” Rüşvet suçu tüm ülkelerde işlenmektedir. Hele imandan, dinden yoksun olan ortamlarda daha fazla işlenmektedir. Alan da veren de memnun olduğu için rüşvetin önü de kesilememektedir.
Allah korkusu kalplere yerleşmediği müddetçe insanları bu gibi alışkanlıklardan uzaklaştırmak söz konusu olamaz.
Allah’a, ahirete iman etmiş, Rabbinden korkan kâmil müminlerden böylesi bir davranış görmek mümkün değildir. Onlar tüm davranışlarının gözetildiğini, melekler tarafından yazıldığına kesin inanmıştır.
Böylesi bir Müslüman rüşvet alamaz! Haram paraya tenezzül edip dönüp bakmaz bile. Yaptığını menfaat ve çıkar için değil, sırf Allah rızası için yapar.
Demek ki bu gibi kötü alışkanlıkların önünü almanın tek yolu vardır. O da İslam gençlerinin kalbine Allah korkusunu yerleştirmektir.
Allah’ı ve Peygamberi tanıtmaktır. Bu inanç ve duygu yerleştiği takdirde artık toplumda huzur ve selamet içinde yaşar. Çünkü Allah’tan korkandan korkulmaz. Ondan herhangi bir kötülük beklenmez. Ama insanların kalplerinden Allah sevgisini ve korkusunu çıkarırsanız, onları imandan ve dinden uzak yetiştirirseniz artık o toplumdan her türlü kötülük beklenir.
O toplumun emniyeti huzuru kalmaz, adeta o toplum anarşi odağı olur. Cehennem olur. İstesek de istemesek de sevsek de sevmesek de hepimiz ahiret yolcusuyuz ve ahirete mutlaka göç edeceğiz.
Yüce Rabbimiz bizleri mahşer meydanında toplayacak yaptıklarımızın hesabını bizlerden mutlaka soracaktır. Cenabı Hak rüşvet yemeyenlerden ve rüşvet almayanlardan eylesin.
Cenabı Hak mahşer gününde hesabını selametle verenlerden eylesin. Cenabı Hak Müslüman olarak hayata veda etmeyi nasibi müesser buyursun.

Share
823 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

2+1 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Ayıp olmasın!

    27 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Psikolojide birey kavramını çokça kullanıyoruz. Birey olmak hayatımızın kontrolüne sahip olmak ve dünyaya hani potansiyelle geldiysek onu gerçekleştirme uğraşlarımızı içeriyor. Bu kitabi tanım her zaman gerçekleri yansıtmıyor. Çünkü biz dünyaya bazen ailemiz yalnız kalmasın diye bazen ebeveynlerimizin çocuk sahibi olma yaşı geldiği için de gelebiliyoruz. Her zaman değil ama çoğu zaman kendi isteklerimizden çok topluma uyum sağlamış olmayı tercih ediyoruz. Çünkü uyum sağlamak yaşamı kolaylaştırıyor bizi diğer insanlara yakınlaştırıyor. Diğer ...
  • Çok vaktimiz olmasa da, fırsat vermeliyiz!

    24 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    “23 Nisan, Türkiye için milli tarihin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır.”                                                                                                                         M. Kemal Atatürk.. İlçede siyaset hemen her gün yeni bir gündemle çalkalanırken günlük olayların etkisi uzun sürmüyor. Geçtiğimiz günlerde yaşana fırtına olsun, Tokat merkezli depremin ilçede hissedilmesi olsun, ya da Vezirköprü'de rastlanmayan molotoflu saldırı olsun etkisini kısa sürede kaybetti. İnsanların asıl konuştukları ya da konuşmayı...
  • Ergenlik Dönemini Anlamak

    20 Nisan 2024 Köşe Yazıları

      “Ergen” kelimesi sanki biraz olumsuz çağrışımlar taşıyormuş gibi dursa da büyüme anlamına gelir ve çocukluktan çıkışı, yetişkinliğe atılan adımı temsil eder. Kızlarda 10-11 yaş itibariyle erkelerde ise 11-12 yaş itibariyle ergenliğe adım atılır. Kişiden kişiye daha erken ya da geç olabilir. Çocukta biyolojik değişikliklerle birlikte duygusal değişiklikler de görülmeye başlar. Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olduğundan birey ne tam çocuk olabilir ne de tam bir yetişkin. Bireyin kendini anlamaya, dış dünyaya karşı duruşunu belirlemeye ba...
  • BAZI PARTİLER UZATMALARI MI OYNUYOR?

    17 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Bir Filozof şöyle söylüyor; “Güneş batarken gölgeler uzar” Son yerel seçimlerin bize bazı hatırlatmaları oldu. Geçmişte de önü alınamaz partiler vardı. Anavatan Partisi, Doğru Yol Partisi, Ecevit'in DSP'si gibi. Anavatan Partisi bir yerel seçimde Türkiye'de birçok belediyeyi kaybetti. Hatırladığıma göre Karadeniz'de sadece Vezirköprü  (rahmetli Bekir Hoca) kalmıştı. Yine sağın en güçlü partilerinden rahmetli Demirel partisinin başına ne yediği belirsiz Tansu Çiller gibi biri getirildi. Bu hanım partiyi de, ülkeyi de hatta siyaseti de kirle...