logo

İleri Yetişkinler: Yaşlılar


Duygu Ceylan
duygu.ceylan.pd@gmail.com
İnsanların gelişim dönemleri vardır. Her gelişim dönemi de beraberinde uyum sağlanması gereken davranışları getirir. Yaşlılık dönemi bu uyumun belki de en zor sağlandığı dönemlerden biridir.
Yaş ilerledikçe kurduğumuz düzene sıkı sıkıya bağlı kalma durumumuz vardır. Yer değişikliği ya da sosyal hayattaki değişiklikler yaşlılar için daha zordur. Şu yaştan sonraki kişilere yaşlı diyebiliriz gibi kişiler için bir aralık olmasa da Dünya Sağlık Örgütü 65 yaş sonrası için bu kategoride olabileceğimizi belirtmiştir.
Yaşlanma da evreler bulunur. Kadınlar için doğurganlığın sona ermesinden başlayarak; erkeklerde ve kadınlarda emekli olma, sonrasında ise öz bakımın azaldığı ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlandığımız dönemle devam eder.
Yaş ilerledikçe iyi bir hayat yaşamış mıyım, yaşamın anlamı ne, bundan sonrası nasıl olacak gibi sorgulamalarımız vardır. Hayatını yönlendirebilmiş, çoğunlukla kendi seçimlerini yapabilmiş ve bu seçimlerin sonucuna katlanmış kişiler hayatını yaşanmaya değer bir hayat olarak görmekte, yaşamında olan veya olmayan durumlar için daha az pişmanlık duymaktadırlar. Yaşlılığa ve hayata karşı da daha umutlu oldukları görülmüştür.
Yaşlılık her insanın hayatında yeni bir dönem olacaktır. Bu yeni dönemin iyi ve daha az iyi yönleri bulunur. Yaşla birlikte yaşam deneyimimizin artması fikir veren yol gösteren olarak saygı duyulmamızı sağlaması iyi yönlerinden olabilir.
Diğer taraftan geçmişte sahip olunan bazı sosyal roller yitirilebilir. Örneğin emekli olduktan sonra sorumluluğun azalması kişilerin kendilerini yararsız hissetmelerine neden olabilir. Hatta torununa bakan birçok anneanne babaanne dede bu sorumlulukla birlikte kendilerini daha değerli hissettiklerini belirtmişlerdir.
Yaşlılıkla birlikte yeni roller üstlenmekte zorlanılır.  Önceden yapılan işler değiştiğinde şimdi neyle meşgul olunacaktır? Bunun nedenlerinden birisi kişilerin kendilerine uygun rol model bulamamasından kaynaklanabilir.
Örneğin yeni bir hobi edinme durumu bununla uğraşan birisini gördüğümüzde, ilgili konuda konuşabildiğimizde daha kolaydır. Genellikle yaşlandıktan sonra bir şeylerden elimizi ayağımızı çekme yaygın anlayış olarak görülür.
Nasıl ki anne babanın koruyucu olmasını çocuğun gelişiminde engel olarak görürsek ileri yaşlardaki kişilere karşı da fazla koruyucu olmak yapabilecekleri aktivitelerden de uzaklaşmasına, hareketin azalmasına neden olacaktır. Üstelik ihtiyacımızı birilerinin sürekli karşılamasına alıştığımızda beklentimiz hep bu yönde olacaktır.
Sürekli beklentiyi karşılayan birisi olmak zordur. Artık çoğu durumda sevginin yerini zorunluluk alır. Zorunda olmak insanlar için ağırdır. Yaşlılarda da umutsuzluğu, hayata karşı olumsuz düşünmeyi beraberinde getirir.
Yaşlanmak bir gerçeklik olsa da insanlara yaşlı diye hitap edilmesi bir etiketleme olabilir.
Yaşlılık kişiler için güçsüzleşme, yaşamın sonuna yaklaşma anlamlarını taşır. Herkes bu yönünü bilir tabi ama hep bu yönüne bakarak ilerlemek zordur. Hatta artık yaşlı kavramının yerine “ileri yetişkin” kavramı söylenilmeye başlandı.
Günlük dile ne zaman gelir bilemeyiz ama dede oluyorsun yaşlandın artık, torunun oluyor emekli oluyorsun yaşını aldın gibi cümlelerin hayatımıza pek katkı sağladığını düşünmüyorum. Hayırlı olsun yeterli olacaktır.
Her dönemin kolay ve zor yönleri var. Yalnızca şimdiyi kontrol edebiliyoruz. Şimdide yaşama katacağınız anlamı oluşturmanız dileğiyle.
(29 Nisan Cumartesi tarihli sayımızdan alınmıştır.)

Share
566 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

7+5 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Doğum sonrası depresyonu

    18 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Gebelik sürecinde ve çocuk doğduktan sonra kadınlar; fiziksel ve duygusal olarak birçok değişim yaşamaktadır. Bu değişimler kadınlarda duygu durum dengesizlikleri yaşamalarına neden olmaktadır. Özellikle doğumdan ilk altı haftalık süreçte (bu süreç ortalamadır kişiden kişiye daha kısa veya uzun süre olabilir) kadın bedeninin hamilelik öncesi haline dönmesi dediğimiz lohusalık dönemi yaşanır. Bu dönemde yaşanan ruhsal sorunlar anne sağlığı başta olmak üzere; anne bebek bağlanmasını, eşlerin birbirleriyle ilişkisini, aile içi rolleri ve bebek sah...
  • AKIL YOLUNA ÇAĞRI

    15 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Biz halk olarak, Vezirköprü'de kendi sorunlarımıza çözüm üretmeliyiz.. Ama nasıl?.. -Atanmış idareciler kendine bağlı kurumları çalıştırmalı.!.. -Atanmış, seçilmiş tüm kurumların koordinesini sağlamalı.!.. -Görevini yerine getirmeyen olursa (onlara gücü yetmezse) onları kamuoyunda aforoz etmeli.!.. -İşler yukarıdan ilçeye büyük adamlar gelince koşarak protokolde yer almakla bunlar olmaz.!.. -Zaman harcayıp ilçenin yapılması gereken işlerini rapor ederek sürekli gündemde tutmalıdır.!.. Bunlar yurdunu ve o yurtta yaşayan insanları seven ins...
  • Sayın Vali Tavlı, bu işi siz çözersiniz!

    15 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    İlçenin başarılı etkinlikleri Kunduz Güreşleri olsun, offroad olsun ya da Turizm Bölgesi Şahinkaya Kanyon'u olsun İlçe ekonomisine ne kadar gelir katıyor? Samsun Valisi Orhan Tavlı'nın turizm konusundaki tecrübelerini Vezirköprü'nün turizmden gelir elde etmesi için kullanmasını bekliyoruz. Vezirköprü geçtiğimiz hafta önemli etkinliklere sahne oldu. Bu etkinlikler ilçe tanıtımı için önemli yer tutuyor. Gerek bölgede, gerekse Türkiye ve dünyada tanınmak, Vezirköprü için de önemli tabi. Bu etkinlikler içinde Türkiye Offroad Şampiyonası'nın 1...
  • Dürtüsel Davranışın Psikolojisi

    11 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Dürtü, fizyolojik veya ruhsal dengenin değişmesi sonucu ortaya çıkan ve canlıyı türlü tepkilere sürükleyebilen içsel gerilim olarak tanımlanır. Kaynağını duygulanımlardan alır. Normal bir davranış olarak görülebileceği gibi ruhsal hastalıkların bir parçası da olabilir. Dürtüsellik günlük hayatta sıkça karşılaştığımız ve çoğunlukla yönettiğimiz bir durumdur. Örneğin hava güzeldir dışarı çıkmak isteriz ve çıkarız. Hava güzeldir ama içerde yapacak işlerimiz vardır, işleri erteleyebilirsek erteleriz erteleyemezsek gün sonu veya hafta sonu dışarıda...