logo

ANADOLU VE İSTANBUL’UN KURTULUŞU


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Atatürk’ün sanayileşme, okullaşma ve tarım politikalarından uzaklaşılarak yıllardır devletin uyguladığı yanlış politikaların ülkemizi getirdiği acı tablo bugün hem aklıselim insanları hem de aciz yöneticileri ister istemez kara kara düşündürüyor.
Son olarak 5,8’lik deprem de ne yazık ki yöneticilerin sağlıklı düşünmesini sağlamadı. 10 yılda 8 milyon artan İstanbul’un nüfusu 100/100 katlanarak 16 milyona ulaşmış, bu demektir ki 10 yıl sonra yani 2029 da İstanbul’un nüfusu 32 milyonu(!..) aşacak bu bir öngörü değil. Matematiksel bir gerçek.
Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet Paşa’nın yaptığı, sanayi, okullaşma ve tarımda tüm Anadolu ‘ya dağılarak sürdürülen bu politikalar, buna sağlık da dahil, sürdürülseydi ülke bugünkü sonuca gelir miydi?
İnsanoğlu aş-iş için , çocuklarına daha iyi bir gelecek için ölümü her zaman göze alır!.. Bunun örneği Vezirköprü’ye ortalama ayda bir inşaatlardan düşüp parçalanan cesetler gelmesine rağmen gene de Vezirköprü’den gençlerin inşaatlarda çalışmak için dışarıya akın etmesi durmuyor.
Başka bir örnek: binlerce metre yerin altında kömür ocaklarında çalışmak için kuyruklarda bekleyenler. (hem de asgari ücretle)
Ankara’nın bile içi boşaltıldı. Banka genel müdürlükleri, sigorta şirketleri, tüm finans merkezleri, son olarak T.C. Merkez Bankası taşınıyor.
Peki; Ankara’da ne kaldı(?..)
TBMM, onun da içi boşaltıldı. Başbakanlık, Hükümet zaten kaldırıldı. Ankara’da tek adam kaldı. Onun için de zaten İstanbul’da saraylar çok , hangisinde isterse onda kalır!..
Anadolu’dan bir çığlık olarak acizane önerim var. İyi niyetli bilim insanlarının dikkate alması dileğiyle…
Samsun’dan Adana’ya bir hat çekildiğinde her türlü yatırımların %85i batıda, bunu önlemek için, daha doğrusu tersinin olması için, Samsun, Çorum, Kayseri, Adana hattı baz (merkez) alınacak şekilde, tren karayolu, genişletilmiş havalimanları, tam teşekkül ettirilmiş belli merkezlere üniversiteler tam teşekküllü sağlık kurumları, finans merkezi, başkentte taşınan kurumların yeniden geri taşınması zorunluluğu dahil birtakım önlemler, bir hayal mi(?..) Yapılan hava alanlarının, şehir hastanelerinin, otoyollarının, İstanbul’a yapılan köprülerin tünellerin parasını nasıl olsa halk ödüyor. Bu halk yukarıdaki öneriler yapılınca da parasını öder.
Kimse kaprise kapılmadan bunları düşünmeli, yarın çok geç olabilir!.. İstanbul’a çılgın projede ısrar ederseniz, tüm kaynakları İstanbul’a harcarsanız, bundan kazanacaklar, Türk halkı olmayacaktır. Rantçılar kazanacak, onlar içinde her yer vatandır!.
İstanbul’un başına büyük bir bela gelirse vay güzel ülkemin haline!.. Devletin başındakiler, “muhalefet görevi yapıyoruz” diyenler, yurtseverler, bilim adamları iyi niyetli gazeteciler, sizlere sesleniyorum duyun bunları, duyun ve düşünün bütün bunları. Bir felakette kendimi İstanbul’dan bebek çığlıklarını duyar gibi hissediyorum, sizde hissediyor musunuz? Kim ulaştıracak bu çığlımızı yukarıdaki sorumlulara, “muhalefet görevi” yapıyoruz diyenlere?..
Anadolu’nun sesine, İstanbul ‘un nefesine kulak veren var mı (?) göreceğiz.

Share
356 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

9+5 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Mindere bile çıkmadan pes ettik..

    02 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Bu ilçeyi eksi gidişatından kurtararak artıya çevirebilecek olan artık sadece büyük projeler olacaktır. Büyük projeler ise, onları yakalayıp geliştirerek, peşinden koşacak idarecilere ihtiyaç duyar. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 100 İl önerisi ile gündeme gelen bazı ilçelerin il olmasını daha önce de tartışmıştık. İl olmak için, ilçenin nüfusunun en az 100 bin ve il merkezine de en az 30 kilometre uzaklıkta olması gibi 8 kriter bulunuyordu. Mevcut şehirleşme, ulaşım durumu, hinterlant, ekonomik çeşitliliği ve eğitim durumu da il ...
  • Akran Zorbalığı

    28 Eylül 2024 Köşe Yazıları

    4-6 yaşlarından itibaren başlayabilen zorbalık davranışı, çocukların yaşamını etkileyen en önemli sorunlardan biridir. Okullarda, en önemli üç problemden biri olduğunu söyleyen araştırmalar mevcuttur. Her zorbalık saldırganlık olmakla birlikte her saldırganlık zorbalık anlamına gelmemektedir. Zorbalık; kasıtlı olarak zarar vermeyi, güçlünün görece güçsüz üzerinde hakimiyet kurmak istemesini ve bu davranışları sürekli yapmasını içerir. Eğer bir zorba varsa, bu zorbalığa maruz kalan kurban ve tüm bunları izleyen seyirciler de vardır. Hem zorbal...
  • Enseyi karartmayalım ama

    25 Eylül 2024 Köşe Yazıları

    Gittikçe azalan bir kesimin dışında, dışarda çalışarak başta inşaatlardan Vezirköprü'ye para gönderilmezse, insanlar geçinecek parayı bile kazanamıyor. Çareyi de GÖÇ etmekte buluyorlar. Samsun ve çevre ilçelerde Organize Sanayi çalışmaları biterken, Vezirköprü'den de bazı OSB'lere çalışmaya hergün onlarca minibüsle işçi giderken İlçemizde halen OSB'nin faaliyete geçmemesi birçok yerde eleştiri konusu oluyor. Vezirköprü'nün en büyük sorunu olarak ilk sıradaki yeri istihdam alanı oluşmaması sayılsa da, ilçede bununla birlikte trafik başta ol...
  • Çocuklarımıza Neden Masal Anlatmalıyız?

    21 Eylül 2024 Köşe Yazıları

    Sözlü aktarım nesiller boyunca en çok başvurulan ve kolay yayılan kültür olmuştur. Hemen her coğrafyada oraya özgü hikayeler destanlar bulunabilir. Masallar sadece çocuklar için değil tüm insanlar için gereklidir. Karar vermemiz gereken zorlu bir durum olduğunda zorlu bir yaşantı geçirdiğimizde şunları şunları yap gibi etrafımızdan verilen tavsiyeler bizim için daha zorlayıcı olabilir. Oysaki yaşantımızla benzer bir hikaye anlatıldığında kahramanla bağ kurup kendi sorunumuza da dışarıdan bakmak fırsatı bulabiliyoruz. Masallar herkes için önemli...