logo

05 Şubat 2019

Boşanma Davalarında Nafaka ve Tazminat


Murat Gül
avukatmurat55@gmail.com

Evlilik birliğinin kurulmasıyla beraber maddi ve manevi olarak bir hayat sürmeye başlayan eşlerin, boşanma sonucunda bu ekonomik ortaklıkları da sona ermektedir. Dolayısıyla, eşlerin birtakım ekonomik menfaatleri boşanma nihayetinde zarar görebilir.

Türk Medeni Kanunu 174. Maddesi’nde ”Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.” şeklinde durumu ifade etmiştir. Kanun maddesi iyice incelendiğinde gözümüze çarpan en önemli husus, tazminat isteyecek tarafın kusurunun az olması gerektiğidir. Yani boşanma da az kusurlu olan veya kusursuz olan eş, diğer eşten boşanma ile zarar gören mevcut veya beklenen menfaatlerinin tazminini talep edebilir.

Nafakada da durum tazminata benzer şekildedir. Fakat genellikle nafaka süreklilik gösterir. Ayrıca nafaka; iştirak nafakası, tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası olmak üzere üçe ayrılır. Nafaka türlerini de kısaca açıklayacak olursak;

İştirak Nafakası, nafaka yükümlüsü olan tarafın, çocukların bakımı eğitimi gibi ihtiyaçları için ödemesi gereken nafaka türüdür.

Tedbir nafakası, boşanma davası devam ederken mahkemenin ara karar ile dava süresince yoksulluğa düşen, kusursuz veya daha az kusurlu olan eşe bağladığı nafakadır.

Yoksulluk nafakası ise dava sonuçlandıktan sonra tedbir nafakasının devamı niteliğindedir. Bu nafakayı talep eden tarafın, tazminatta olduğu gibi kusursuz veya daha az kusurlu olması gerekmektedir.

Hayat şartları ve maddi imkanlar değiştikçe, nafaka miktarlarının da mevcut hayat şartlarına göre uyarlanması tekrardan mahkemeden talep edilebilir.

Nafaka ve tazminatlar boşanma davasında ileri sürülebileceği gibi, boşanma davasından ayrı olarak da yeni bir dava açılarak talep edilebilir. Yalnız boşanma davası sonuçlandıktan sonra 1 yıl içerisinde bu davaların açılması gerekir. Aksi halde dava hakkı zaman aşımına uğrayacaktır.

Share
1586 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

3+9 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çok vaktimiz olmasa da, fırsat vermeliyiz!

    24 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    “23 Nisan, Türkiye için milli tarihin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır.”                                                                                                                         M. Kemal Atatürk.. İlçede siyaset hemen her gün yeni bir gündemle çalkalanırken günlük olayların etkisi uzun sürmüyor. Geçtiğimiz günlerde yaşana fırtına olsun, Tokat merkezli depremin ilçede hissedilmesi olsun, ya da Vezirköprü'de rastlanmayan molotoflu saldırı olsun etkisini kısa sürede kaybetti. İnsanların asıl konuştukları ya da konuşmayı...
  • Ergenlik Dönemini Anlamak

    20 Nisan 2024 Köşe Yazıları

      “Ergen” kelimesi sanki biraz olumsuz çağrışımlar taşıyormuş gibi dursa da büyüme anlamına gelir ve çocukluktan çıkışı, yetişkinliğe atılan adımı temsil eder. Kızlarda 10-11 yaş itibariyle erkelerde ise 11-12 yaş itibariyle ergenliğe adım atılır. Kişiden kişiye daha erken ya da geç olabilir. Çocukta biyolojik değişikliklerle birlikte duygusal değişiklikler de görülmeye başlar. Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olduğundan birey ne tam çocuk olabilir ne de tam bir yetişkin. Bireyin kendini anlamaya, dış dünyaya karşı duruşunu belirlemeye ba...
  • BAZI PARTİLER UZATMALARI MI OYNUYOR?

    17 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Bir Filozof şöyle söylüyor; “Güneş batarken gölgeler uzar” Son yerel seçimlerin bize bazı hatırlatmaları oldu. Geçmişte de önü alınamaz partiler vardı. Anavatan Partisi, Doğru Yol Partisi, Ecevit'in DSP'si gibi. Anavatan Partisi bir yerel seçimde Türkiye'de birçok belediyeyi kaybetti. Hatırladığıma göre Karadeniz'de sadece Vezirköprü  (rahmetli Bekir Hoca) kalmıştı. Yine sağın en güçlü partilerinden rahmetli Demirel partisinin başına ne yediği belirsiz Tansu Çiller gibi biri getirildi. Bu hanım partiyi de, ülkeyi de hatta siyaseti de kirle...
  • Psikolojik Zorlukları Azaltacak Durumlar

    13 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Günlük hayatta fark etmeden karşılaştığımız durumları kendi hayatımıza katarız ve seçimlerimizi, kararlarımızı buna yönelik yaparız. Bu durumlarsa psikolojik sağlamlığımızı azaltabilir. Maddeler halinde bakalım. - Diğerlerinin hayat tecrübelerine bakarak çok fazla önlem almak, hayatımızı kısıtlamak.  Örneğin yakınımızdan birinin sosyal medyada zorbalığa uğradığını görüp çocuğumuza sosyal medyayı yasaklarız. Çünkü böyle bir durumla karşılaşmak istemeyiz. İnsan başka insanlardan da öğrenen bir varlıktır ama bu korku kültürüne dönüşürse bizi etki...