logo

DAYANIŞALIM


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Türkiye nerelerden bugünlere geldi (?…) Tarihçi Sinan MEYDAN’ın “Akl-ı Kemal” adlı kitabının birinci cildinden bir bölümü buraya aktararak 1910-1922 tarihleri arasında insanımız neler yaşamış anlatmaya çalışacağım.
-1911-1922 arası 12 yıl yaşanan savaşta: Osmanlı-Balkan savaşı esnasında 750 binden fazla insan ölüyor.

1. Dünya Savaşında 550 binden fazla kayıp veriliyor. Ölenler 15 ile 35 yaşları arasında gençler.

Nüfusun %80’i kırsalda, 40 bini göçebe. 40 bin köyün 37 bininde okul yok. 40 bin köyde 11 milyon insan yaşıyor. %2’si okur-yazar.

Tüm ülkede 337 doktor, 150 kadar ilçede doktor yok. Tüm ülkede 434 sağlıkçı, 60 eczane var. 136 diplomalı ebe!…

Trahom, sıtma, tifüs, verem, tifo, frengi, bit yaygın, bebeklerin %60’ı ölüyor.
Sayın MEYDAN’ın belgeselindekileri buraya aktarmam olanaklı değil. O günleri anlamak için o belgeseli herkesin okumasını dilerim.
1927 yılında yapılan nüfus sayımında ülkede 13 milyon 500 bin nüfus var. 4 milyon 500 bin erkek nüfus ise savaş yorgunu ve hastalıklı.
Mustafa Kemal’in kurduğu Cumhuriyet, ülkemizi bu gün nerelere getirdiğini bilmem anlatmaya gerek var mı?
Sürüp giden savaşlardan tarımda, sanayide, sağlıkta hepsinden önemlisi eğitimde hiçbir varlık gösterilmemiştir.
Asayiş; hemen hemen hiç yok, gücü yetersiz!…
Başka kaynak göstermeyeceğim, Vezirköprü geçmiş Belediye Başkanlarımızdan rahmetli Mahmut TEK’ER ‘in hatıraları asayişin ne durumda olduğunu gözümüzün önüne serer.
Mahmut TEK’ER’ in hatıralarından tek cümle “Jandarma kumandanı akşam evinin kapısının arkasına kalın tomruk odunları yığıp yatardı” bu her şeyi anlatmıyor mu?
Ayrıca, ortamın boşluğunda azgınlaşarak gayri Müslümlerle işbirliği yapan asker kaçağı çeteler, (sonradan yani Cumhuriyet döneminde gemisini yüzdüren hainler)
Evet; bu halk o günlerden bu günlere gelmiş, çeşit çeşit hastalıkları yok etmiş, binlerce doktor, ebe, hemşire yetiştirmiş. Onlarca hastane yapmış, eğitimi, tarımı, sanayiyi geliştirmiş.
İkinci Dünya Savaşı gibi bir ateşten ülkemiz insanını korumuş, fabrikaları, barajları, hayvancılığı, tarımı geliştirerek insanımızı bu güne taşımıştır.
Sonraki yönetimler, Cumhuriyetin kazanımlarını her ne kadar ” babalar gibi satmış” olsalar da,
Ülkemizi savaşa sokmak için her ne kadar yanlış yapsalar da!…
Ülkemiz 1910-1922 Türkiye’sinden çok çok güçlüdür.
Biz toplum olarak bir birimize güvenelim, kardeş kavgası çıkarmak için bizleri %50-%50 diye bölmek isteyenlerin tuzağına düşmeyelim!…
Korona (Covid-19) virüs gibi dünyayı saran ya da (sardırılan) hastalıkları da yeneriz.
Yeter ki, sevgiyi, saygıyı, yardımlaşarak dayanışmayı bir birbirimize güvenerek sürdürelim.

Share
246 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

4+6 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • GÜZEL HAVALAR – AYDINLIK GÜNLER

    08 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Bu yıl kış olmadı ve ilkbahar oldukça yumuşak geçti. Şu anda ilkbaharın ortalarında olmamıza rağmen güneş yüzünü gösteriyor. Bahar güneşinin yüzünü göstermesiyle olacak ki güller yeni goncalaşıyor. Yeşillikler ovaları, dağları, bağları, bahçeleri süslemeye başladı. Cahit Sıtkı Tarancı “Bahar hikayesi” adlı şiirinde şöyle diyor. Alıştım her yıl baharı dört gözle beklerim Kulağım o sabahın kuş cıvıltılarında Bahar geldi mi her tasaya benden elveda Ben bütün dallarda açan çiçeklerim. Öyle hesapsız coştuğum olur ki sanırım Mektepten henü...
  • Belediye Meclisi ilk katılımlı toplantısını yaptı

    08 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Vezirköprü Belediye Meclisi tartışmaların ve farklı fikirlerin de olabildiğini gösteren bir toplantıyı geride bıraktı. Vezirköprü Belediye Meclisi salı günü ikinci toplantısını yaptı. İlkinden farklı olarak bu kez Belediye Meclis üyeleri haricinde Basın'da toplantıda yer aldı. Vezirköprü Belediye Meclisi'nin farklı görüşlerden ve partilerden oluşmasının Vezirköprü adına olumlu sonuçlar vereceğini daha önce de defalarca dile getirmiştim. Bundan kasıt farklı görüşlerdekilerin her fikre karşı çıkarak iktidarı çalıştırmamaları değil, Vezirköp...
  • Toplumsal Cinsiyet Rolleri

    04 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Kadın ve erkek cinsiyetinin sahip olduğu özellikler doğuştan bellidir. Cinsiyet özelliklerimizi 3-5 yaş arasında fark ederiz ve bir yaşam boyunca bu özellikleri taşıyacağımızı biliriz. Çocuk da kendi cinsiyet özelliklerinin ondan beklentilerini öğrenmeye başlar çünkü kadın ve erkek cinsiyet özelliklerinin yanında toplumun kadına ve erkeğe atadığı cinsiyet rolleri vardır. Öyle ki kız ve erkek çocuklarının oynadığı oyuncaklar farklılık göstermeye başlar. Cinsiyet özelliklerimiz doğaldır ama toplumsal cinsiyet rolleri insan icadıdır. Kadına ve erk...
  • BEKLENTİLER KARŞILANIR MI?

    01 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Bilindiği gibi her yenilik ve her değişiklikte insanların beklentilerinin hemen hemen tersi olur. Hayalindeki beklentileri gerçekleşemez. Böylece hayaller kırılır, umutlar söner. Vezirköprü belediyecilik hizmetleri 1930'lardan bu tarafa tahlil edersek ilginç sonuçlar çıkar ortaya. Derici Abdullah Efendi o zaman ki çok kısıtlı olanaklar ile ilçeye bir şeyler yapmaya çalışmış, en azından şehrin merkezine bir büyük park yaptırmıştır. 1940'lı yıllarda Mahmut TEKER belediye başkanlığı görevine gelmiş, o günden bugüne kadar en ileri hizmetlerini h...