logo

Eğitimciden mektup


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Vezirköprü dışında çalışan, eğitime yıllarca gönül veren bir eğitimciden aldığım mektubu olduğu gibi yayınlıyorum. Türkiyem; Sevgiyle saygıyla selamlıyorum güzel ülkem dertleşelim, konuşalım içimin sesi sesindir. Her semiz gibi bu seçimde de; vaatler, verilen sözler, ikramiyeler, işsizlik paraları, öğrencilere verilmek istenen burslar, imar afları… Dinledikçe içimi acıtıyor, bazen kanatıyor. Adayların ortak noktası gibi olmuş. “Tarım en büyük zenginliktir” diyen Atatürk’ü kim dinledi. Ormanları talan eden yasalar, gözünü bile kırpmadan binlerce ağacı kestirenler, dereleri kurutanlar, endemik bitkinin ne olduğunun farkına varmadan yok edenler, yerli tohumları yok ederek, hibrit tohumların önünü açıp kimyasal ilaç kullandırarak toprakların ve insanların kansere yakalanmasını kolaylaştıranlar, yakında betonu ekmek arası yapıp yedirirler gelecek kuşaklara Türkiye’m… Toprak ana her gün ağlıyor, gözyaşını gören aday arıyor, çılgın projeleri dinliyorum içim ezile ezile. Yerli tohum bankası kurarak gelecek kuşaklara miras bırakıp, kendi kendine yeten tarım ülkesi olmak, eskiden olduğu gibi. Her şeyin başı eğitim, eğitimi öğretim tamamlar. Eğitilen toplumlarda eşitlik, adalet ve özgürlük olur. 4+4+4 Eğitim Öğretim sistemi ile çocukları heba ettiler, etmeye de devam ediyorlar. Özellikle kızlar. Zorunlu olduğu söyleniyor. Sorgulamayan toplumuz. Çocuklarımız 4. Sınıftan sonra açık öğretime gideceğim diyor, dedirtiliyor. Sayıları yüz binler. Kuran kursları ve tarikatlar ve bu gibi yerler için hazır eleman. Taşımalı eğitim kaldırılmalı, servis araçları başlı başına sorun, yemek şirketlerinin verdiği yemekleri yemekte zorlanan küçücük çocuklar, serviste çalınan müzikler çocuk üzerinde farklı etki yapıp psikolojisini ve yanlış müzik zevkini aşılıyor. Boşaltılan okul binaları kaderine terk edildi. Çocuklarını koruyamayan ülkem. Çocuk tazizcileri, ensest ilişkiler, çocuk gelinler ve susturulan, geleceği karartılan fidanlar. Belediyeler işini yapamıyor muydu? İmamlara nikâh kıyma yetkisi verildi? İmam nikâhı yasaklansa çocuk gelin olmaz. Ayrıca Anayasamızın 136. Maddesinde Diyanet İşleri Başkanlığının toplumun dini bilgiler açısından kanuni adres olduğuyla ilgili görevlendirildiği aynen şöyle belirtilmektedir; Madde 136- Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşüncelerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir. Ayrıca toplumun sağlıklı bir şekilde yetiştirilmesi gayretiyle oluşturulan kanunlardan 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 2.maddesinde belirtilen Milli Eğitim Genel Amaçları şöyle sıralanmaktadır. Madde 2- Türk Milli Eğitiminin genel amacı, Türk Milletinin bütün fertlerini, beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek.Çılgın projem üç kuşağı eğitmek, 0-6 yaşın önemini anlatarak önlem almak. Atatürk’ü ders kitaplarında her yönü ile öğretmek, milli şuurlu bireyler olmayı, sevmeyi, saymayı öğretmek, değerler eğitimi ailede verilir. Sosyal medyayla, dizilerle ve her türlü yayınlarla yok ettikleri değerler eğitimini paket programlarla vermeye çalışılıyor. İçeriği de ağırlıklı dini eğitim. Kitaplar okunan, kütüphaneye gidilen. Birbirini selamlayan yardıma koşan, dilimizi güzel kullanan dizi var mı? Tüm medya patronlarına sesleniyorum. Çılgın projem; Tasarrufu meclisten başlatmak, 600 vekil neden? 250 vekil ve Tam Bağımsız Türkiye derdimiz çok umudumu yitirmeyeceğim; Çılgın Türkler olduğu sürece sesin olmak görevim, vatan borcum. Atatürk’e sözüm. Çocukların emanetine mirasyedi gibi davrandırmayacağıma söz veriyorum cennet vatanım.

Share
914 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

10+9 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çok vaktimiz olmasa da, fırsat vermeliyiz!

    24 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    “23 Nisan, Türkiye için milli tarihin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır.”                                                                                                                         M. Kemal Atatürk.. İlçede siyaset hemen her gün yeni bir gündemle çalkalanırken günlük olayların etkisi uzun sürmüyor. Geçtiğimiz günlerde yaşana fırtına olsun, Tokat merkezli depremin ilçede hissedilmesi olsun, ya da Vezirköprü'de rastlanmayan molotoflu saldırı olsun etkisini kısa sürede kaybetti. İnsanların asıl konuştukları ya da konuşmayı...
  • Ergenlik Dönemini Anlamak

    20 Nisan 2024 Köşe Yazıları

      “Ergen” kelimesi sanki biraz olumsuz çağrışımlar taşıyormuş gibi dursa da büyüme anlamına gelir ve çocukluktan çıkışı, yetişkinliğe atılan adımı temsil eder. Kızlarda 10-11 yaş itibariyle erkelerde ise 11-12 yaş itibariyle ergenliğe adım atılır. Kişiden kişiye daha erken ya da geç olabilir. Çocukta biyolojik değişikliklerle birlikte duygusal değişiklikler de görülmeye başlar. Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olduğundan birey ne tam çocuk olabilir ne de tam bir yetişkin. Bireyin kendini anlamaya, dış dünyaya karşı duruşunu belirlemeye ba...
  • BAZI PARTİLER UZATMALARI MI OYNUYOR?

    17 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Bir Filozof şöyle söylüyor; “Güneş batarken gölgeler uzar” Son yerel seçimlerin bize bazı hatırlatmaları oldu. Geçmişte de önü alınamaz partiler vardı. Anavatan Partisi, Doğru Yol Partisi, Ecevit'in DSP'si gibi. Anavatan Partisi bir yerel seçimde Türkiye'de birçok belediyeyi kaybetti. Hatırladığıma göre Karadeniz'de sadece Vezirköprü  (rahmetli Bekir Hoca) kalmıştı. Yine sağın en güçlü partilerinden rahmetli Demirel partisinin başına ne yediği belirsiz Tansu Çiller gibi biri getirildi. Bu hanım partiyi de, ülkeyi de hatta siyaseti de kirle...
  • Psikolojik Zorlukları Azaltacak Durumlar

    13 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Günlük hayatta fark etmeden karşılaştığımız durumları kendi hayatımıza katarız ve seçimlerimizi, kararlarımızı buna yönelik yaparız. Bu durumlarsa psikolojik sağlamlığımızı azaltabilir. Maddeler halinde bakalım. - Diğerlerinin hayat tecrübelerine bakarak çok fazla önlem almak, hayatımızı kısıtlamak.  Örneğin yakınımızdan birinin sosyal medyada zorbalığa uğradığını görüp çocuğumuza sosyal medyayı yasaklarız. Çünkü böyle bir durumla karşılaşmak istemeyiz. İnsan başka insanlardan da öğrenen bir varlıktır ama bu korku kültürüne dönüşürse bizi etki...