logo

31 Ocak 2024

GÜLLER AÇSA İNSANLAR MUTLU OLSA


admin
vatandas1959@hotmail.com
Kapitalizm öyle açgözlü ki; dünyayı bir kapitaliste versen “daha yok mu?” diye sorar.
Bu gözü doymazlık Allah’ın bir düzen üzere kurduğu dünyayı yaşanamaz hale getirdi.
Kent uğruna denizler dolduruldu. Dolgulu yerlere akıl almaz projeler uygulandı. Sonra da deprem, tsunami korkusu başladı. O gözü doymazlar artık yatağında kâbus görür oldu.
Ormanları yaktılar. Yerlerin direği olan kayaları kırdılar. Yakılan ormanların yerine turistik tesisler yaparak doğayı ha bire yaşanmaz hale getirmeye devam ediyorlar.
Ormanları yakarken bu ormanlarda kurtların, kuşların, çeşitli sürüngenlerin yaşam hakkı olduğu hiç düşünülmemektedir.
Yakınıyoruz, iklim değişiyor, ne zaman ilkbahar, ne zaman sonbahar, ne zaman yaz ve kış mevsimi olduğu birbirine karıştı.
Kar yağmıyor, yağmur yağmıyor böyle giderse dünya susuz kalacak!
Her şeyi kendimizde aramalıyız.
Yok mehdi geldi, gelecek. Yok zamanın sonu geldi, yok ahir zaman yaklaştı vs…
Sevgili kardeşim, tüm kötülükler senin elinle yapılıyor, kıyamette senin elinle hazırlanıyor, bunu bilin istedim.
Dünyamızı perişan etmekten vazgeçsek, dağlarda, ovalarda çiçekler açsa, dahası dünyamız gül bahçesine dönüşse.
Halklar da, bütün dünya halklarının da yüzü gülse, umutsuzluk yerini iyi hayallere bıraksa.
Hülasa güllerle süslenmiş bir dünyada yaşamayı becerebilsek!
Gönül ister ki, geleceğimiz çocuklarımıza ve canımız torunlarımıza korkulu kâbuslar görerek yaşam yerine, gül bahçeleri gibi pırıl pırıl bir dünya bıraksak!
Temennimiz o dur ki; elbette güller açar, insanlar mutlu olur.
Türk şiirinin ölümsüz kalemi, Cahit Sıtkı TARANCI’nın sevdiğim bir şiiri ile yazımı sonlandırmak istiyorum;
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.

Share
222 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

1+2 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Toplumsal Cinsiyet Rolleri

    04 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Kadın ve erkek cinsiyetinin sahip olduğu özellikler doğuştan bellidir. Cinsiyet özelliklerimizi 3-5 yaş arasında fark ederiz ve bir yaşam boyunca bu özellikleri taşıyacağımızı biliriz. Çocuk da kendi cinsiyet özelliklerinin ondan beklentilerini öğrenmeye başlar çünkü kadın ve erkek cinsiyet özelliklerinin yanında toplumun kadına ve erkeğe atadığı cinsiyet rolleri vardır. Öyle ki kız ve erkek çocuklarının oynadığı oyuncaklar farklılık göstermeye başlar. Cinsiyet özelliklerimiz doğaldır ama toplumsal cinsiyet rolleri insan icadıdır. Kadına ve erk...
  • BEKLENTİLER KARŞILANIR MI?

    01 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Bilindiği gibi her yenilik ve her değişiklikte insanların beklentilerinin hemen hemen tersi olur. Hayalindeki beklentileri gerçekleşemez. Böylece hayaller kırılır, umutlar söner. Vezirköprü belediyecilik hizmetleri 1930'lardan bu tarafa tahlil edersek ilginç sonuçlar çıkar ortaya. Derici Abdullah Efendi o zaman ki çok kısıtlı olanaklar ile ilçeye bir şeyler yapmaya çalışmış, en azından şehrin merkezine bir büyük park yaptırmıştır. 1940'lı yıllarda Mahmut TEKER belediye başkanlığı görevine gelmiş, o günden bugüne kadar en ileri hizmetlerini h...
  • Vezirköprü’nün bekleyen çok işi var.

    01 Mayıs 2024 Köşe Yazıları

    Bu kadar ilerledikten sonra, altyapısı tamamlanıp, yolları açılıp tahsis sürecine geçtikten sonra Karma OSB'nin yerinin değişmesi kolay olmayacaktır. Üstelik işin adında Vezirköprü varsa, olacak işlerin bile olmadığını görmeye alıştığımız sistemde hiç olmayacaktır. Vezirköprü'nün seçimden sonra normalleşme sürecine girdiğini söyleyebiliriz. Bu normalleşme umudumuz odur ki, sakinleşme ve alışmayla beraber olmasın. Çünkü Vezirköprü'nün bekleyen çok işi var. İlçenin çiçeği burnunda Belediye Başkanı Murat Gül'den beklentileri de bu yüzden daha...
  • Ayıp olmasın!

    27 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Psikolojide birey kavramını çokça kullanıyoruz. Birey olmak hayatımızın kontrolüne sahip olmak ve dünyaya hani potansiyelle geldiysek onu gerçekleştirme uğraşlarımızı içeriyor. Bu kitabi tanım her zaman gerçekleri yansıtmıyor. Çünkü biz dünyaya bazen ailemiz yalnız kalmasın diye bazen ebeveynlerimizin çocuk sahibi olma yaşı geldiği için de gelebiliyoruz. Her zaman değil ama çoğu zaman kendi isteklerimizden çok topluma uyum sağlamış olmayı tercih ediyoruz. Çünkü uyum sağlamak yaşamı kolaylaştırıyor bizi diğer insanlara yakınlaştırıyor. Diğer ...