logo

HERKES HAKKINI MI ALIYOR?


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com
Eskiden suyla çalışan kara un değirmeni denen un yapan değirmenler vardı. Bu değirmenler doğal olarak 12 ay suyu akan dere kenarlarında kurulmuş. Oldukça da meşakkatli işti.!..
Vezirköprü’de bu değirmenlerden Yürükçal’da Girlenli Sadık Ağanın, aynı yerde Elmacının, gene Bidene denen yerde Hacı Şükrü’lerin (falirakada denen) su ile çalışan, Havza yolunda Dündar dibinde Çelteklilerin, Narlı’da diğerleri gibi 12 ay çalışmasa da bir su değirmeni vardı.
Ayrıca Akçay’da Ayrancılara ve Türkmen Sadık’a ait birer, gene Kaplancık Suçatı mevkiinde Türkmen Sadık’a ait iki değirmen vardı.
Bu su değirmenleri 12 ay faal çalışır köylüler ekmeklik un ihtiyaçlarını bu değirmenlerde görürdü.
Vezirköprü’deki fırıncılar un ihtiyaçlarını Havza’daki Çonoğlu un fabrikasından karşılardı.!..
Daha sonraki yıllarda köylerde dinamo ile çalışan, köylülerin (ateş değirmeni dedikleri) elektrikli un değirmenleri geliştirildi.
Günümüzde modern un fabrikaları kuruldu. Geçmişte değirmen ağalarının yerini fabrikatörler aldı. Böylece su ile çalışan ağa değirmenleri tarihe karıştı.!..
Şimdi bu kadar uzun girişi niye yaptım(?). Hem tarihi gençlere anlatmak, hem de su değirmenleri zamanında herkesin hakkını nasıl aldığını anlatan gerçek bir fıkrayı anlatmak istedim.
20 kiloluk zeytinyağı tenekelerine köylerde ölçek denirdi. Köylü Mehmet ağa beş ölçek buğdayı eşeğe yüklemiş, genç oğluna teslim ederek değirmene un yaptırmaya gönderirken tembihlemiş,
-Oğlum sakın değirmen bekçilerine buğday çaldırma, beş ölçek buğday için beş susak hak alırlar, sakın fazla almasınlar, iyi takip et der.
Değirmende delikanlının sırası gelir, buğdayını değirmenin musluğuna koyar değirmen bekçisi, peşinden de beş susak hakkını alır.(!..) Bir süre sonra değirmenin ikinci bekçisi gelir beş susakta o alır.!..
Un öğütmesi tamamlanır, delikanlı unu eşeğine yükler, eve döner, babası sorar, oğlum iyi takip ettin mi(?), buğdayımızdan çalmadılar değil mi?..
Delikanlı, babacığım çaldırmadım, ayrıca ben onlara beş susak kazık attım.!..
Babası, nasıl yaptın oğlum o işi?..
Genç; Babacığım, değirmen nöbetçisinin biri beş susak hakkını aldı. Biraz sonra ikinci bekçi geldi oda beş susak hakkını aldı. Ağanın (değirmenin sahibi) hakkını unuttular. Bende söylemedim.!..
Mehmet ağa anlar, buğdaydan beş susak çalınmış(!), çalınmış çalınmasına ama yapacak bir şey yok.!..
Şimdi fıkramsı bu gerçek hikayeyi niye anlattım?..
Vezirköprü hiçbir zaman hak ettiğini alamadı.
Ne diyelim(?) yazık bu memleketin haline…
Not: İhsan Cömert’in rahatsızlığı nedeniyle 2016 yılında Gazetemizde yayımlanan bir yazısını okuyucularımızla paylaştık.

Share
1201 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

8+9 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Kent Konseyi

    19 Şubat 2025 Köşe Yazıları

    Kent konseyleri, yerel demokrasinin geliştirilmesinde bir adım olarak görülse de, Vezirköprü'de yerel demokrasi bağlamında bekleneni vermekten uzak olduğu sonucunu çıkarabiliriz. Bazen iyi kanunlar da çıkar ama uygulanmaları oldukça zaman alır, ya da kadük kalır. Kent Konseyi de 2005 yılından bu yana Belediye Kanunu'nda olan bir uygulama aslında. İlk çıktığı zamanlarda (hatırlayanlar vardır) demokrasi adına önemli yer edineceği düşünülmüş, belediyelere halkın taleplerinin iletilebilmesi için bir aracılık kurulacağı, yerel demokrasinin gel...
  • Duygusal İlişkiler

    15 Şubat 2025 Köşe Yazıları

    İlişkilerin çoğu insanlar birbirini artık sevmedikleri için değil, birbirlerine uyum sağlamakta zorlandıklarından bitiyor. Çünkü bir ilişkiyi sürdürmek demek, ilişkiyi öncelik almayı gerektiriyor. Bunun yanında hayatın diğer alanlarını da (aile, çalışmak, arkadaşlık ilişkileri vs) gözetmeyi içeriyor. Böyle olmadığı durumlarda çiftler birbirlerinden ya uzaklaşmaya başlıyorlar ya da birbirlerinden sıkılıyorlar. Haliyle ilişkiyi sürdürmek de zorlaşıyor. Çiftler birbirlerine ilk tanıştıkları zamandaki hisleriyle kalmıyor. Çoğunlukla ilk zamanlarda...
  • Göç Vezirköprü’nün kaderi mi?

    12 Şubat 2025 Köşe Yazıları

    Tarım ilçesi olarak geçen Vezirköprü'de tarımdan istediğini alamayan ya da inşaattaki gelirin yüksekliğinin yanında tarımın gelirini beğenmeyen birçok gencimizin başta inşaat olmak üzere göç ettiğine bir süre sonra da önemli kısmının ailesini de götürdüğüne şahitlik ettik. Vezirköprü nüfusu her geçen yıl azalmaya devam ediyor. Genel olarak vatandaşlar bu nüfus azalışını göçe bağlayarak Vezirköprü'de göçün durdurulması gerektiğini söylüyorlar. (Göçün iyi olduğunu iddia edenler de var.) Türkiye büyüyor aynı şekilde nüfusu da artıyor. Samsun ...
  • İçe kapanık çocuğuma nasıl yardım edebilirim?

    08 Şubat 2025 Köşe Yazıları

    İçe kapanıkla içe dönük ayrımını yaparak başlayabiliriz. İçe kapanık çocuklar sosyal ortamlarda sürekli olarak kaygı yaşayabilirler. İçe dönüklük ise bir kişilik özelliğidir. İçe dönükler sosyalleşmeyi tercihen istemezler, içe kapanıklar ise sosyal çevrede zorlanırlar. Aileler çocuklarının doğal olarak içe kapanık olmasından endişe duyarlar. Ne olduğunu anlamaya çalışırlar. Çocuğa nasıl davranması gerektiğiyle ilgili bol bol nasihatte bulunurlar. Çocuk kendini ifade etmekte zaten zorlandığından ailenin ondan beklentisi de bir performans kaygıs...