logo

İNSANIN İÇİ SIZLIYOR …


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Olumsuzlukları gördükçe, düşündükçe insanın içi sızlıyor.
Yılan hikayesi gibi. Vezirköprü’nün girişine yıllar önce inşaatı başlayan, ayrıca deprem fay hattı ve heyelan mıntıkası olduğu için toprak kazı ve taşıması, ayrıca müteahhidi devletle dalga geçer gibi inşaatın başlı bırakılması, bununla da yetinmeyip monte edilen malzemeyi söküp 12 tırla İstanbul’a devlete kafa tutarak götüren güçlü zatı düşündükçe insanın içi sızlıyor.
“Havza-Vezirköprü-Durağan yolunun projesi yapıldı, inşaat ihale yapılacak” denileli aradan bilmem kaç yıl geçti. Ortada ne proje, ne yol inşaat ihalesinin olmadığını düşündükçe insanın içi sızlıyor.
Kunduz’a inşası başlayan gençlik spor kamp merkezinin inşaat alanına kar yağınca, baraja döndüğünü görünce insanın içi sızlıyor.
Samsun’un belli başlı ilçelerinin birer ikişer organize sanayi sitelerinin faaliyette olduğunu, Vezirköprü’de ise sadece lafının yapıldığını, ilgilenmesi gerekenlerin ise resimli şovun ötesinde bir iş yapmadıklarını görünce insanın içi sızlıyor.
Alaçam-Vezirköprü ulaşımının yeniden başlayıp, Alaçam ve köyleri ile ulaşımın yeniden sağlanıp Vezirköprü’nün eski canlılığına kavuşacağı umudunu Devlet yetkililerinin verdiği söz üzerine 30 yılı aşkın süredir umutla beklediğimizi düşününce insanın içi sızlıyor.
Rahmetli Kemal KAYALIOĞLU’nun temelini de atarak bağışladığı huzurevinin yetkililer tarafından tamamlanarak bir gün Vezirköprülülerin hizmetine sunulacağını umutsuzca bekledikçe insanın içi sızlıyor.
Atatürk’ün, Kurtuluşun Cumhuriyetin başkenti Ankara olmak üzere tüm Anadolu’nun içinin boşaldığını gördükçe insanın içi sızlıyor.
Geçenlerde çıkan haberlerden öğrendim, TCMB (Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası) önümüzdeki dört ay içinde İstanbul’a taşınacağını öğrenince insanın içi sızlıyor.
Çeşitli kurumlar zaten daha önce İstanbul’a taşınmıştı. Başkan ve vezirler için saray çok, onlar da bakarsın bir gecede taşınıvermişler İstanbul’a, bunları düşününce insanın içi sızlıyor.
TBMM’nin zaten yetkisini aldılar, danışma meclisi haline geldi. İstanbul’a taşınsa da olur, taşınmasa da; düşündükçe insanın içi sızlıyor.
Geçenlerde bir arkadaş yazmış “Sağlık Bakanlığında Daire Başkanı” birisi için “Vezirköprü ile neden ilgilenmiyor?” diye.
Yahu Bakanlık mı kaldı, müsteşarlık, genel müdürlük, daire başkanlığı mı kaldı? Rejimin değiştiğini bilelim artık!…
TBMM, seçtiğimiz milletvekilleri, bakanlar geçin bunları, her şey başkan!..
İşte bunları düşündükçe insanın içi sızlıyor.
Türkiye’de sanayi yok, tüm gücümüzü tarıma vermemiz gerekirken, toplumu tarımdan kopardık, İstanbul’a topladık.
Tüm bunlar yetmedi. Şimdi de “Kanal İstanbul” projesi ile Trakya’yı İstanbul’dan koparacağız. İstanbul’u tehlikeden tehlikeye atacağız, yandaşa rant sağlamak için gözümüz hiç bir şey görmüyor.
Bunları dinledikçe insanın içi sızlıyor.
Türkiye’nin tahıl ambarı olan Konya, Kayseri, Çorum gibi tüm tarım alanları boşalıyor. Halk İstanbul’a akın ediyor. Hatta “GAP” bölgesine gerekli yatırım yapılmıyor.
Tarımdan umudunu kesen halk İstanbul’a akıyor. Devlet yöneticileri de uyguladıkları politika ile buna çanak tutuyor.
İşte, bunları düşündükçe insanın içi sızlıyor.

Share
347 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

2+7 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Mindere bile çıkmadan pes ettik..

    02 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Bu ilçeyi eksi gidişatından kurtararak artıya çevirebilecek olan artık sadece büyük projeler olacaktır. Büyük projeler ise, onları yakalayıp geliştirerek, peşinden koşacak idarecilere ihtiyaç duyar. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 100 İl önerisi ile gündeme gelen bazı ilçelerin il olmasını daha önce de tartışmıştık. İl olmak için, ilçenin nüfusunun en az 100 bin ve il merkezine de en az 30 kilometre uzaklıkta olması gibi 8 kriter bulunuyordu. Mevcut şehirleşme, ulaşım durumu, hinterlant, ekonomik çeşitliliği ve eğitim durumu da il ...
  • Akran Zorbalığı

    28 Eylül 2024 Köşe Yazıları

    4-6 yaşlarından itibaren başlayabilen zorbalık davranışı, çocukların yaşamını etkileyen en önemli sorunlardan biridir. Okullarda, en önemli üç problemden biri olduğunu söyleyen araştırmalar mevcuttur. Her zorbalık saldırganlık olmakla birlikte her saldırganlık zorbalık anlamına gelmemektedir. Zorbalık; kasıtlı olarak zarar vermeyi, güçlünün görece güçsüz üzerinde hakimiyet kurmak istemesini ve bu davranışları sürekli yapmasını içerir. Eğer bir zorba varsa, bu zorbalığa maruz kalan kurban ve tüm bunları izleyen seyirciler de vardır. Hem zorbal...
  • Enseyi karartmayalım ama

    25 Eylül 2024 Köşe Yazıları

    Gittikçe azalan bir kesimin dışında, dışarda çalışarak başta inşaatlardan Vezirköprü'ye para gönderilmezse, insanlar geçinecek parayı bile kazanamıyor. Çareyi de GÖÇ etmekte buluyorlar. Samsun ve çevre ilçelerde Organize Sanayi çalışmaları biterken, Vezirköprü'den de bazı OSB'lere çalışmaya hergün onlarca minibüsle işçi giderken İlçemizde halen OSB'nin faaliyete geçmemesi birçok yerde eleştiri konusu oluyor. Vezirköprü'nün en büyük sorunu olarak ilk sıradaki yeri istihdam alanı oluşmaması sayılsa da, ilçede bununla birlikte trafik başta ol...
  • Çocuklarımıza Neden Masal Anlatmalıyız?

    21 Eylül 2024 Köşe Yazıları

    Sözlü aktarım nesiller boyunca en çok başvurulan ve kolay yayılan kültür olmuştur. Hemen her coğrafyada oraya özgü hikayeler destanlar bulunabilir. Masallar sadece çocuklar için değil tüm insanlar için gereklidir. Karar vermemiz gereken zorlu bir durum olduğunda zorlu bir yaşantı geçirdiğimizde şunları şunları yap gibi etrafımızdan verilen tavsiyeler bizim için daha zorlayıcı olabilir. Oysaki yaşantımızla benzer bir hikaye anlatıldığında kahramanla bağ kurup kendi sorunumuza da dışarıdan bakmak fırsatı bulabiliyoruz. Masallar herkes için önemli...