logo

Kenevir için geç değil..


Göktan Tek'er
goktanteker@hotmail.com

Bu hafta kenevir konusunda kesinleşen resmi bilgiler, bize konuyla ilgili ön görülerimizde haklı olduğumuzu gösterdi.
Daha önce de altını çizmeye çalıştık. “Kenevirin ekiminin bir dönem artması ve bu dönemden sonra yaşananlar yüzünden üretici ekime mesafeli duracaktır.” Dedik.
Kendi halinde yıllardır süregelen kenevir ekimi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “kenevirin başkenti Vezirköprü olacak” açıklamasından sonra bir anda başka bir seyre girdi.
Bunu rakamlardan da net olarak görüyoruz ki, yılda 70-100 dönüm arasında ekilen kenevir açıklamadan bir yıl sonra 428, (TİGEM tohumları aldığı için) iki yıl sonra ise 1470 dönümün üzerine çıkmış.
Ancak üreticiye “üretin biz alacağız” diyenler, hatta bazılarının kaymakamlarla işin resmiyeti varmış gibi gezdiği, daha sonra iş üretilen kenevirin ödenmesi aşamasına gelindiğinde ortadan kaybolunca kenevir üretimi bir anda 100 dönümlere geri düştü.
Bugün üretici için de düzgün olduklarına inanmak istediğimiz firmaların yapmak istedikleri sözleşmelere üreticinin sıcak bakmamasının asıl nedeni önceki yıllarda yaşanan bu sıkıntılardır. (Duyduğumuza göre yeni firmanın aldıkları kenevir liflerinin paraları önümüzdeki hafta ödenecekmiş)
Bu sebeple geçtiğimiz haftalarda DSP Genel Başkan Yardımcısı A.Hidayet Bektaş’ın önerisini önemsemiş ve gazete olarak manşetten vermiştik. Bektaş, “kenevir üreticisinin haklarının kaybolmaması ve daha iyi gelir elde etmelerinin en önemli koşulu Vezirköprü’de sadece kenevir ile alakalı bir kooperatifleşme süreci başlatmak olacaktır” demişti.
Eğer işin başında bu kooperatif kurulmuş olsaydı Vezirköprü’deki üretici daha düzgün sözleşme ile tek bir ağızdan hakkını arayabilecek ve ürününün hem parasını alabilecek, hem de daha iyi fiyata alıcı bulabilecekti.
Eğer kooperatif kurulmuş ve yukarıda bahsettiklerim sağlanabilmiş olsaydı, bugün Havza ve Kastamonu’da (belki yarın da Vezirköprü’de) kurulacak olan kenevir sanayisi için hammadde sıkıntısı çekilmeyecek ve sanayileşme daha kolay gelişecekti.
Kısaca bir kooperatif çatısı altında buluşulabilmiş olunsaydı hem alıcı hem üretici daha kârlı alışveriş yapabilecek ve önündeki günler için daha sağlam adımlar atabilecekti.
Bugün, duyumlarımıza göre, sadece Havza’da işyeri açmaya çalışan firma 2 bin dönüm yer ektirmek istiyor. Buna bir de Kastamonu’dan ektirmek isteyenleri düşünelim.
Ciddi rakamlar ekilmek istenirken Vezirköprü’de 2022 için ekilebilecek (izin alınan/başvuru yapılan) alan miktarı sadece 178 dönüm olacak. Aradaki fark gördüğünüz gibi oldukça fazla.
Yine de kenevir için ikinci deneme diyebileceğimiz bu girişimler gelişmeye açık olduğunu gösteriyor.
Vezirköprü olarak bu gelişme içerisinde yer alabilmek için önce üreticiyi sonra da sanayiciyi ve yerel idarecileri harekete geçirmek gerek. Bunun için halen geç değil. Tabi dur bekleyelim biraz daha diyebilecek kadar da erken değil.
Eğer zamanında doğru hamleleri yapamazsak Vezirköprü olarak çevremizdeki gelişmelere bakarak iç çeken ilçe konumunda kalmaya devam ederiz.

Share
479 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

9+4 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Güzelleştirmek zor değil

    12 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Vezirköprü'nün ulaşım ağının genişleyebilmesi için bir adımın daha olduğunu ise  yıllardır iddia ediyoruz. Bu da Vezirköprü'nün Havza'ya demiryolu bağlantısının yapılmasıdır. Yahya Kemal Beyatlı, "Ankara'ya gitmenin en güzel tarafı İstanbul'a geri dönmektir." demiş. Vezirköprü'den ayrılıp farklı bölgelere gitmek, görmek, insanların hayatlarında bizimkinden farklı olanları bulmak ve yaşamlarını güzelleştirmek için ortaya koyduklarını seyretmek gerçekten güzel. Aklımızdan çıkmayan Vezirköprü'yü gittiğimiz yerlerle kıyaslamak; artılarını ve...
  • Bedenimizi Algılama Şeklimiz Hayatımızı Nasıl etkiler?

    08 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Bedenimiz dünyayla kurduğumuz somut iletişim aracımızdır. İnsanın gelişim dönemleriyle birlikte, beden algısının beslendiği noktalar da değişir. Bebekler ağız yoluyla dünyayı anlamaya çalışırlarken, bebeklikten çocukluğa geçişte artık anneden bağımsızlaşma sürecimizde tuvalet alışkanlığını kazanarak devam ederiz. Çocuklukta kendi bedenimizi algılama şeklimiz yakın çevremizin bize yönelik ilgisiyle şekillenir. Yani yakın çevre bizi eleştirmiyorsa biz de kendi bedenimize karşı eleştirel olmayız. Ergenlikte bedeni algılama şeklimiz daha popüler ol...
  • İnsafa davet ediyorum

    05 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Büyükşehir Belediye Meclisi'nde verilecek kararlardan önce Meclis üyelerinin, partilerinin o ilçelerdeki ilçe başkanları ve yönetim kurulu üyelerine sorarak kararlarına yön vermeleri ilçelerin kesinlikle daha çok hayrına olacaktır. Geçtiğimiz haftaki Samsun Emniyet Müdürlüğü'nün nazım ve uygulama imar planlarına itirazını da ele aldığım yazıdan sonra konuyla ilgili olarak görüşlerini aktarmak için çok sayıda okuyucumuz Gazetemize geldi. Konuda eksik olarak ele aldığım bir noktayı da hatırlatmak gereği duydum. Özellikle Samsun Büyükşehir Bele...
  • İnsan Kişiliğinin Üç Bölümü

    01 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    İnsanlar kişilerarası ilişkilerde bu üç role girebilirler. 1. Anne-baba rolü 2. Çocuk rolü 3. Yetişkin rolü Sağlıklı bir insan bu üç rolde de yerine göre bulunabilir. Bu rollere daha detaylı bakalım. Anne baba yani ebeveyn rolünde kişiler koruyucu veya eleştirel tutuma sahip olabilirler. Hepimiz anne babamızın seslerini içimizde taşırız. Aileler çocuklarını yetiştirirken onları hem korumak hem de onların becerilerini geliştirmek durumundadırlar. Bu süreçte çocuktan daha iyisini yapma beklentisinin fazla olması aileyi eleştirel bir tutuma s...