Son Dakika
Koronavirüs nedeni ile oluşan hastalık insanların yaşam kalitesini oldukça düşürmüştür. Bu hastalık insanlarda ağır semptomlara neden olmakta hatta bunun ötesinde ölümcül sonuçlar ortaya çıkarabilmektedir.
Hastalığın bu denli olumsuz neticeler ortaya çıkarması dünya kamuoyunu alarma geçirmiş durumdadır. Devletler genel olarak olağanüstü hal durumunda birtakım önlemler almışlardır. Hatta bazı ülkelerde sokağa çıkmak dahi yasaklanmıştır.
Dünyadaki tüm ülkelerin yanında bizim ülkemizde bu hastalıkla mücadele edebilmek ve bu hastalığı en az hasarla atlatabilmek amacı ile birtakım tedbirler almıştır. Bu tedbirler sağlık açısından hayati önem taşımakla beraber sosyal yaşamda da bazı sıkıntıları beraberinde getirmiştir.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi hastalık nedeni ile devletimiz birçok önlem almıştır. Bu önlemler sosyal hayatta ve özellikle iş hayatında bazı aksamalara neden olmuştur. İşçi ve işverenler iş hayatında yaşanan bu aksamalarda neler yapmalıdırlar, kanunun bu tür durumlarda hükümleri nelerdir bunların üzerinde durmak istiyoruz.
İşverenler böyle olağan üstü durumlarda, iş yerlerindeki faaliyetin azalması veya durması şeklinde bir durumla karşı karşıya kalırlarsa, 4857 sayılı İş Kanunu veya 4447 sayılı kanun gereğince şu tedbirleri ve önlemleri alabilirler.
İş yerindeki faaliyet durmuşsa 4857 sayılı yasanın hükmünde belirtildiği üzere, işveren çalışılmayan 1 haftalık süre için işçisine yarım maaş ücret öder. Bu bir haftalık süreçte işçi isterse iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. Yani bu durumda işçi hem istifa etmiş hem de kıdem tazminatına hak kazanmış olur. İşçi ve işveren arasındaki sözleşme son bulmazsa ilk bir haftadan sonraki süreçlerde, işverenin işçinin ücretini ödeme veya sigorta primlerini yatırma gibi bir sorumluluğu yoktur. Bir haftalık sürenin sonunda çalışmaya geri başlanılmazsa, işveren de iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir.
Yukarıda belirtilenler dışında, işçiler ve işverenler açısından daha isabetli olan bir yol vardır. 4447 sayılı kanun işverene kısa çalışma uygulaması konusunda bir imkan sağlamaktadır. Peki bu uygulama nedir kısaca anlatacak olursak şöyle ki: Genel ekonomik, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle iş yerindeki haftalık çalışma sürelerinin en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın iş yerindeki faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde, iş yerinde üç ayı aşmamak üzere sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlayan bir uygulamadır. Bu şekilde iş yerindeki faaliyeti tamamen duran veya oldukça azalan işverenler, İŞKUR’A başvuruda bulunduklarında, gerekli şartların sağlandığı müfettişler tarafından tespit edilmesi halinde bu imkanlardan faydalanabileceklerdir.
İşçinin, kısa süreli çalışma ödeneğinden faydalanabilmesi için, kısa çalışmanın başladığı tarihte işsizlik ödeneğine hak kazanmış olması gerekmektedir. Yani kısa çalışmanın başladığı tarihten önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olmak ve son 3 yıl içinde en az 600 gün süre ile işsizlik sigorta primi ödemiş olmalıdır.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
02 Ekim 2024 Köşe Yazıları
28 Eylül 2024 Köşe Yazıları
25 Eylül 2024 Köşe Yazıları
21 Eylül 2024 Köşe Yazıları