logo

MEVSİMLER, YORUMLAR


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Bu yıl yaz çok sıcak ve kurak geçti. Eylül ayının ortaları olmasına rağmen sıcaklar 30 derecelerin üzerinde seyrediyor. Kuraklıklar devam ediyor.

Bilimciler bu durumları küresel bozulma (küresel sıcaklıkların) artmasına bağlıyor.

Şüphesiz bilime inanıyoruz, bu konuda fazla bir şey söylememiz yanlış olur. Ancak;

Büyüklerimizden çok dinledik “Haziran sonlarında kar yağdı, ağaç yaprakları çürüdü, arpa biçiyorduk, desteler çürüdü” derlerdi.

Yine büyüklerimiz anlatırlardı. “Öyle sıcaklar oldu ki, aylarca ilkbahar dahil yağmurlar yağmadı. Kuraklık ve sıcaklıktan ekinlerimiz (Hububat) büyümedi biçilmediği için elimizle yolduk” derlerdi.

Gene büyüklerimiz anlatırdı. Bu hikayeleri çok dinledik.

Gene dinledik büyüklerimizden, Mesela;

– Uzun kurak ve sıcak geçen yaz aylarında derelerin suları kesildi, birçok su kaynakları kurudu, bazı köyler suyu bol olan köylere hayvanlarını sulamaya götürürler, içme suyunu da “Bocut” denen çam tahtasından yapılmış “güble” alırdık derlerdi.

– Bazı kış ayları çok dondurucu soğuk yaptığından Kızılırmak’ın  üzeri donardı. İnsanlar üzerinden yürüyerek geçerlerdi.

– Gene aynı Kızılırmak uzun kurak ve sıcak geçen yaz aylarında o kadar azalırdı ki, insanlar paçalarını sıvar ıslanmadan karşıya geçerlerdi” sözlerini büyüklerimizden çok dinledik.

Tekrar söylüyorum.

Bilimcilerin tezlerine karşı bir yorum ileri sürme gücüne sahip değilim. Söylediklerimiz de bilimcilerin ortaya attığı tezleri çürütmek için asla değil,

Ancak; Büyüklerimizden dinlediğimiz anlatımlardan da şöyle sonuçlar çıkıyor.

Acaba doğa yüzyıllar arayla büyük mevsim değişikleri mi yaşıyor? Bilimciler acaba bu konuları araştırdı mı veya araştırıyor mu?..

Mesela bizim çocukluğumuzda özellikle hatırlıyorum. Yoğun kar sonucu; yoğun ve uzun süren soğuklar ev saçaklarından yere sarkan korkunç buzlar oluşurdu.

Şimdi o kadar ne kar, ne buzlar görülüyor.

Doğa ile ilgili bu kadar yorumlar yeter biraz da ülkemizde ve dünyada gelişen olaylar konusunda kısa bir şeyler yazmaya çalışalım.

ÜLKEMİZ VE DÜNYADA OLANLAR

İslam ülkelerinde ki halkın ve yöneticilerin akıllarını kullanmadıkları için Allah’ın ayetinde buyurduğu gibi “üzerine pislik yağmaya” devam ediyor.

İslam dünyasının bu yönetim tarzı ve yürüttükleri eğitim sistemi içinde akıllarını kullanma olanağına kavuşmaları pek te olanaklı görünmüyor.

İslam dünyası aklını kullanmadıkça, bilimsel eğitime geçmedikçe emperyalizme yem olmaktan kurtulma şansı yoktur.

Çok sordum gene soruyorum.

İslam ülkelerinden kaçış neden birbirlerine ya da en yakın islam ülkelerine olmaz da batı ülkelerine kaçarlar?..

Çünkü; Aklın yolu bir, yaşam uygar dünyada, özgürlük uygar dünyada, insana uygar dünyada değer veriliyor.

Mustafa Kemal Atatürk’ün getirdiği çağdaşlık, laik eğitim sisteminden Türkiye’yi koparmak isteyen, Arap ve Osmanlı sistemine hayranlık duyar gibi görünen yöneticilerimize ithaf etmek isterim.

Halkımızın uyanık olması ve oyuna gelmemesi lazım.

(Not: Anıl pazartesi üniversiteye başladı.)

Share
943 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

8+1 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İYİ BİR KİŞİLİK, NASIL BİR ANNE BABA TUTUMUYLA MÜMKÜN OLUR?

    15 Mart 2025 Köşe Yazıları

    Nasıl biri olduğumuz, diğer insanlarla olan ilişkilerimizden, hayatımızla ilgili verdiğimiz kararlardan ve yaşamla ilgili deneyimlerimizden oluşur. İnsanlar doğuştan değişmeyen kişilik özellikleriyle dünyaya gelmezler. Kişilik özelliklerimiz büyüme sürecinde oluşur ve yetişkinlikte kolay kolay değişmez hale gelir.. Bu yüzden çocuğun yetişmesinde, sağlıklı kişilik oluşturmak önemlidir. Ailelere bazı anne baba tutumlarında bahsedeceğim ve nasıl bir tutum çocuk için faydalı olur bu yazıda sizlere bunu anlatacağım. Eğer anne baba değilseniz bu yazı...
  • Vezirköprü’de Olmayıp bitmeyenler…

    12 Mart 2025 Köşe Yazıları

    İlçemizde olup bitenleri (daha doğrusu olmayıp bitmeyenleri) alt alta yazdığımızda geleceğimizin de yıllardır şikayet ettiğimiz gibi çevremizdeki ilçelerin ya da bir zamanlar başa baş gittiğimiz ilçelerin gerisinde neden ve nasıl kaldığımızı ortaya koyuyor. Samsun'un üç büyük ovası içinde geçen yerlerden biri Vezirköprü. Bilindiği gibi, 2017 yılında alınan Bakanlar Kurulu kararıyla, Samsun'da Bafra, Çarşamba ve Vezirköprü Ova kapsamına alınmıştı. Türkiye'de 49 ilde toplam 141 adet ova bu kapsamda yer alıyor. Samsun'daki ovalardan Bafra Ova...
  • Kabul ve Kararlılık Terapisinden Terapi Tadında Bazı Notlar

    08 Mart 2025 Köşe Yazıları

    Hepimizin bir hikayesi vardır. Kim olduğumuz, kültürel geçmişimiz, sevdiklerimiz, sevmediklerimiz, umutlarımız beklentilerimiz… Bu hikayeyi bir çanta gibi düşünecek olursak hayatın akışında çantanın içindekiler değişebilir. Hikayemizi kutsal kilitli bir sandık gibi sımsıkı taşırsak hayat amacımızı bu sandığı taşımak olur. Hikayemiz bundan fazlasıdır. Hayatımızın kalitesini öncelikli belirleyen şey geçmiş veya geleceği fazlaca düşünmek yerine şu andaki eylemlere odaklanmaktır. Bu eylemler bizim, hayat için benimsediğimiz değerlerle bütünleşirse...
  • Dopamin Bağımlılığı: Sürekli Keyif Veren Şeyler Yapmak İsteği

    01 Mart 2025 Köşe Yazıları

    Olumsuz duygu durumlarından hemen çıkmayı istemek, kendimizi tekrar motive edip kaldığımız yerden devam etmek ve hayatı yakalamak düşüncesi herkesçe sıkça kullanılıyor. Çünkü gerçekten de olumsuz duygularda kalmak oldukça zorlayıcı olabiliyor. Böyle olduğu için de bize keyif veren şeyler yapma isteğinde bulunuyoruz. Bunlar; sosyal medyada gezinmek, yemek yeme, alışveriş yapmak gibi aktiviteler olabiliyor. Dopamin beyindeki motivasyon, ödül mekanizması, duygusal tepkiler ve hareket kontrolünden sorumlu beyin kimyasalıdır. Daha kısa şekilde açık...