logo

OKURLA TANIŞMA


Gülsüm Ceylan
gulsumcansiz1@hotmail.com

Uzun süredir aklımda olan yazma maratonuna başlamış bulunmaktayım. Başta kendi memleketim için faydalı bilgiler vermeyi hedeflediğimi belirtmek isterim.
1988 Vezirköprü doğumluyum. 2006 yılında Vezirköprü Anadolu Lisesinden mezun oldum. 2011 yılında Haliç Üniversitesi psikoloji bölümünü tamamladım. Aynı yıl İstanbul’ da özel eğitim merkezinde çalışmaya başladım ve aynı zamanda Haliç Üniversitesi Uygulamalı Klinik Psikoloji yüksek lisansına başladım.
Üniversite eğitimim ve yüksek lisansım sırasında İstanbul’da birçok hastanede staj yaptım. Yüksek lisansımın tez aşamasında Vezirköprü’ye döndüm ve özel eğitim kurumunda çalışmaya başladım.
2014 yılından itibaren de Ondokuz Mayıs Üniversitesi Çocuk Ergen Psikiyatri bölüm başkanı Prof. Dr. Koray KARABEKİROĞLU’nun muayenehanesinde (Atakent/Samsun) halen çalışmaktayım.
Uzmanlık tezimi Koray Hocanın danışmanlığında Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Özgül Öğrenme Bozukluğu olan çocukların WISC-R zeka testi ile ilişkisinin incelenmesi konusunda tamamladım. Evli ve iki erkek çocuk annesiyim.
OKUL REDDİ VE OKULA UYUM SÜRECİ
Okulların açıldığı ilk iki hafta anne babalar için zorlayıcı günler arasında yer alır. Bu süreçte çocuk ilk defa okula başlıyor anne babadan ayrılma ilk defa başlamış olabilir. Çocukların tatili çok keyifli geçmiş ve bu sebeple de okula uyum sağlamak çocuklar için zor gelebilir.
Okula uyum sürecini zorlaştıran birçok faktör bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır:
0-3 yaş aralığındaki çocukların anne babadan ayrılma sürecinde ayrılma anksiyetesi yaşanabilir. Ebeveynlerin kaygı düzeyi yüksekse tabiki çocukların da okula başlama sürecinde kaygı düzeyi yüksek olacaktır. Anne baba çocukla yeterince vakit geçiremiyorsa, okula gitmek çocukların bu vaktini daha da kısaltacaktır.
Çocuk bu süreçte öz bakımını yetişkinler yardımıyla yapıyorsa, okulda bunu kendi başına yapması gerektiği için de okula gitmek istemeyebilir.
Anne baba arasında herhangi bir konuda bir çatışma ortamı oluşmuşsa çocuk evdeki durumu düşünüp okula adapte olamayabilir.
Aile içinde önemli değişimler olmuşsa, yeni bir kardeşin doğması, taşınma durumlarında çocuğun mevcut düzeni bozulur bu durumda çocukta anksiyete seviyesini artırır.
Anne babanın aynı fikirde olmayışı da çocukta kaygı yaratır. Anne baba çocuklarına karşı her zaman tutarlı sınırlar çizmek zorundadır.
Okula uyum sürecini kolaylaştıran faktörler şunlardır:
Çocuğun okula aşamalı olarak alıştırılması önemlidir. Oryantasyon haftalarında çocuk mutlaka okula götürülmelidir.
Çocuk okul arkadaşlarıyla okul dışında oyun dışında oyun oynama fırsatına sahip olabilirse paylaşımları olursa, çocuğun okula gitmeye motivasyonu yüksek olabilir.
Ebeveynlerin kaygı ve stresle baş etme becerileri iyi olursa ailesi problemlere çözüm odaklı yaklaşabilirse çocukta anne babasını model aldığı için sorunların üstesinden gelmede daha başarılı olabilir. Böylelikle çocuğun kendine olan güveni de artar.
Anne baba okula gitmeden önce sağlıklı bir şekilde çocuğuyla okula gitme sürecini konuşmalıdır. Okul sonrasında da anne babanın çocuğa gerekli ilgiyi vermesi oldukça önemlidir.
Evde belli rutinler oluşturulursa çocuğun okula uyum süreci daha da kolaylaşacaktır. Yemek saati, oyun saati, ders çalışma saati, yatma saati aynı zamanda gerçekleştirilirse zamanla çocuk bu rutine alışır ve uyumu daha da kolaylaşır.
Anne babanın eğitimcilere güvenli bir tutumla yaklaşması, kaygı içinde olmaması durumunda çocuk ve öğretmen arasında güven ilişkisi daha kolay kurulur.
Son olarak çocuklarınızın okula uyum sorunlarıyla ilgili kaygılanma sebepleri mutlaka araştırılmalıdır. Altında yatan sebepler çözüme ulaştırılamazsa mutlaka uzmanlara danışılmalıdır.

Share
776 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

1+7 = ?

#

OKURLA TANIŞMA” için 1 yorum

  1. ihsan cömert : diyor ki:

    Gülsüm Hanım gazetemize hoşgeldin. Vezirköprü’den yetişenlerin vezirköprüye hizmet etme arzuları beni son derece mutlu ediyor. Başarılar dilerim.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • “Beden Kayıt Tutar” Kitabından Altını Çizdiklerim

    12 Temmuz 2025 Köşe Yazıları

    “Ne yazık ki şimdiki psikiyatri anlayışı, yakınmalarınızı anlatmanız ve hekimin de bu yakınmaları düzeltecek bir ilaç önermesi üzerine kurulu. Ancak hiçbir ilaç kötü geçmiş çocukluğu düzeltmiyor. Eşinizin size nasıl davrandığını, sevgi dolu veya düşmanca davranışları, bireysel, ailesel hatta toplumsal travmaların üzerinizdeki etkileri hiç konuşulmuyor.” “Travmatik deneyimden çok uzun bir süre sonra bile, en küçük bir tehlike belirtisi karşısında bozulmuş beyin devreleri harekete geçebilir, yoğun miktarda stres hormonu salınmasına neden olabili...
  • Engellenen hizmetler neler?

    09 Temmuz 2025 Köşe Yazıları

    Vezirköprülü olarak soruyorum: Ali Faik Çamurcu'nun işaret ettiği ve Vezirköprü'ye yapılması için çalışıldığı halde Samsun İl Başkanlığı tarafından ısrarla önlenen hizmet veya hizmetler nelerdir? Geçtiğimiz haftanın en fazla konuşulan konularının başında Ali Faik Çamurcu'nun partisinin ilçe başkanlığından istifası geliyordu. Öncelikle sebebi kısaca geçiştirildi, arkasından yeni İlçe Başkanının kim olacağı tartışmalarına geçildi. Oysa ki, sebebi Vezirköprü adına çok önemliydi. Her zaman, iktidardaki partilere yeni başkan olmak isteyenlerin...
  • Küçük Sanayi Sitesi

    02 Temmuz 2025 Köşe Yazıları

    Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin ve Vezirköprü Belediye Başkanı Murat Gül'ün Vezirköprü'de bir sanayi sitesi yapılması için destek vereceklerini açıkladıklarını biliyoruz. Ancak bu sözde kaldığı sürece ilerleme yaşanması mümkün değil. Vezirköprü'de hiçbir iş kolay olmaz. Görüyoruz ki, Küçük Sanayi Sitesi yapımı da kolay olmayacaktır. Vezirköprü'ye 40 yıldır hizmet veren Küçük Sanayi Sitesinin artık yetmediği gün gibi ortada. Bu durumdan hem sanayide kendisine dükkan bulamayan özellikle yeni iş yeri açan ya da büyümek isteyen esnaf şikayet...
  • Gizli Saldırgan Davranışlar

    28 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    İçimizde bir yerlerde görünürde her şey iyi olsa bile huzursuz hissettiğimiz durumlar vardır. Mesela bir arkadaşımızla aramız iyidir ama onun yanındayken farkına varamadığımız bir gerginlik yaşarız. Bu gerginliği arkadaşımıza daha iğneleyici olarak, anlattıklarını şakaya vurarak farklı şekillerde gösterebiliriz veya anlattığı şeyleri dinleyemeyebiliriz. Burada o kişiyle ilgili hissedilen veya başka bir durumu bize hatırlatan gerçek olumsuz bir duygu vardır. Biz bu duygunun ne olduğunu bazen bulamayız bazen kendimize itiraf edemeyiz. Duygular is...