Saygıdeğer Vatandaş Okuyucuları;
Bu aya “Şaban” adının verilmesi, kendisinden birçok iyiliklerin doğması yüzündendir.
“Şaban” kelime olarak “patika” manasına gelen ve “faydalı bir yol” demek olan “şi’b” mastarından türemiştir.
Peygamber’imiz (S.A.S) buyuruyor ki: ”Şaban ayı girince, nefsinizi temizleyin ve bu ay boyunca niyetlerinizi iyi ediniz.”
Hz.Ayşe (R.Anha) buyurur ki: “Peygamber’imiz bize “hiç bozmayacak” dedirtecek kadar oruç tutar ve “artık oruç tutmaz” dedirtecek kadar yerdi.
En çok Şaban ayı içinde oruç tutardı. Usame İbni Zeyd (R.A) buyurur ki: ”Peygamberl imize “Ya Rasulallah, seni Şaban ayı kadar hiçbir ayda oruçlu görmüyorum” dedim. Bana şöyle cevap buyurdu; ”Şaban, Receb ayı ile Ramazan ayı arasında ihmal edilen bir aydır.
Bu ay; içinde amellerin Allah katına çıkarıldığı bir aydır. Bende amelim Allah katına çıkarken, oruçlu olmak istiyorum.” Söylendiğine göre, yeryüzünde Müslümanların nasıl iki bayramı varsa meleklerinde iki bayram gecesi vardır. Meleklerin bayram geceleri, Şaban Ayı’nın onbeşinci gecesine rastlayan “Berat” gecesi ile “Kadir” gecesidir.
Mü’minlerin bayramları ise Ramazan bayramı ile Kurban bayramıdır. Bu yüzden Şaban ayının onbeşinci gecesine “Melekler Bayramı” adı verilmiştir.
Sübki (R.A) Tefsir kitabında buyurdu ki; “Şaban ayının on beşinci gecesi (Berat gecesi) bir yılın günahlarını, Cuma Gecesi bir haftanın günahlarını, Kadir Gecesi de bütün ömrün günahlarını giderir.”
Yani bu geceleri ibadet ile geçirmek, günahların giderilmesine sebeb olur. Bu yüzden Berat Gecesi’nin bir adı da “Keffaret Gecesi” dir.
Peygamber’imizin “iki bayram gecesi ile Şaban ayının onbeşinci gecesini ibadetle geçirenlerin kalbleri, diğer kalblerin öldüğü gün ölmez.” şeklindeki hadisine dayanarak bu gecenin bir başka adı da “Hayat Gecesidir.”
Ayrıca Peygamber’imizin Şaban’ın onüçüncü gecesi yaptığı dua üzerine Ulu Allah’ın kendisine ümmetinin üçte biri üzerinde şefaat yetkisi verdiğini, ondördüncü gecesi yaptığı dua üzerine kendisine ümmetinin üçte ikisi üzerinde şefaat yetkisi verdiğini ve onbeşinci gecesi dua etmesi üzerine ısrarla Allah’ın emrinden kaçanlar dışında kalan bütün ümmeti üzerine şefaat yetkisi verildiğini bildiren bir rivayete dayanarak Şabanın onbeşinci gecesine “Şefaat Gecesi” adı verilmiştir.
Yine Peygamber’imizin “Ulu Allah Şaban ayının onbeşinci gecesi kullara nazar eder ve Allah’a ortak koşanlar ile bozguncular dışında kalan bütün herkesi affeder.” şeklindeki bir hadisine göre de bu gece “Mağfiret Gecesi” adını almıştır.
Sahabilerden Hz. Enes İbni Malik (R.A) buyurur ki: “Peygamber’imiz birgün beni bir iş için Hz.Ayşe’nin evine gönderdi. Eve varınca Ayşe’ye “çabuk ol, çünkü ben, Peygamber’imizin yanından, etrafındakilere Şaban ayının on beşinci gecesini anlatırken ayrıldım.”dedim.
Bunun üzerine Hz. Ayşe (R.Anha) bana buyurdu ki: “Ya Enes (R.A) otur da sana Şaban ayının on beşinci gecesi hakkında bir hadise anlatayım. O gece sıra bende idi.
Peygamber eve geldi, yanımda yatağa girdi. Fakat geceleyin uyanınca onu yanımda bulamadım. İçimden “Her halde Kibdi Cariyesinin evine gitti” dedim. Evden Mescid’e vardım, karanlıkta ayağım O’na takıldı.
O şöyle diyordu: Sana cismim ve duygularımın kemali secde etti. Kalbim sana inandı. İşte elim. Ey Ulu Allah, onunla işlediğim bütün kusurlara gelince, her uludan istenir, sen de büyük günahlarımı bağışla. Yüzüm yaratıcısına, biçimlendirenine ve üzerine göz ve kulak açsana secde etti.”
Yüce Allah’ım Şaban ayında yapacağımız ibadetlerimizi kabul ve makbul eylesin…
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları
06 Kasım 2024 Köşe Yazıları
02 Kasım 2024 Köşe Yazıları
29 Ekim 2024 Köşe Yazıları