logo

Psikolojik Destek, Sanat Terapisi, Yeni Yıl


Duygu Ceylan
duygu.ceylan.pd@gmail.com

Son zamanlarda çocuklarını psikolojik destek almaya getiren bazı ailelerde fark ettiğim durumlardan biri de destek sürecini uzmanın, çocukla iyi bir şekilde konuşması olarak görmeleri ve çıkışta “Nasıl geçti iyi miydi?” sorusunu sormaları oluyor. Psikolojik destek; bireyin duygu ve düşüncelerini olduğu gibi rol yapmadan açıklayabileceği bir ortamın oluşması, o an yaşadığı hangi duygu ise onun kabul edilmesi, bu duygu ve düşüncelere uzmanla birlikte bakılmasını sağlamak anlamına gelir. Bu süreçte hangi duygu varsa o duyguyu yaşamak oldukça sağlıklıdır. Yani uzmanın, gelen danışanın duygu durumunu olumlu hale getirmek gibi tekdüze bir amacı yoktur. Olumsuz duygu durumunun ne söylediğini danışanla birlikte anlamak, danışan için faydalı olacaktır. Her duygu olumlu ya da olumsuz olsun mutlaka geçecektir çünkü hiçbir duygu bizimle kalmaz. Olumsuz duygular yaşanmadan geçiştirildiğinde tekrar tekrar gün yüzüne çıkar ve bu durum belki hiç olmadık zamanlarda belirip danışanın hayatını zorlaştırabilir. Mesela herhangi bir konuda ailesine karşı inatçılık gösteren bir çocuğun seansa girmeden önce inatçılık yaşaması, o gerginliği göstermesi, uzmanın bu süreci en uygun bir şekilde yönetmeye çalışması gayet normaldir.
Çocuklar, gençler ve yetişkinlerle çalışırken, danışana uygun uzmanın da kendisini yeterli gördüğü herhangi bir terapi ekolüyle çalışılır. Son zamanlarda en çok dikkatimi çeken şeylerden biri de yeni yıla girecek olmamızla da ilgili olarak vizyon panolarının oluşturulması. Yani aslında sanat terapisi çalışmaları. Bu çalışmalar herhangi bir sanat dalında uzman kişinin çalışmasına katılmaktan çok herhangi sanatsal bir faaliyet yaparken psikolojik destek sunan uzmanın gözetiminde kişinin duygu ve düşüncelerini sanatla ifade etmesine yardımcı olmak anlamına gelmektedir. Genelde grup çalışmaları olarak yapılsa da bireysel olarak seans sürecinde de çalışılabilir. Bilişsel davranışçı terapi ekolüyle çalışan bir danışman sanat terapisi etkinliklerinden seansa eklemeler yapabilir. Kendimizi ifade etmenin konuşarak ifade etmek dışında da birçok yolu vardır çünkü. Sanat ilk insanlardan bu yana vardır. Duyguları dışa vurmayı sağladığı gibi sakinliğin sağlanmasına, odaklanmaya, yaratıcılığa(hayatımızdaki problemleri çözerken farklı yollar denemeye ihtiyacımız vardır.), hayal kurmaya ve dolayısıyla umutlu olmaya, yaşadığımız şu andan keyif almayı sağlama gibi birçok konuda sanat terapisi oldukça katkı sunmaktadır.
Özellikle sınav dönemleri ya da stresli süreçlerde kişinin hoşlandığı sanatsal faaliyetlerin kesinlikle rafa kaldırılmaması önemlidir. Bunu anlatmam önemli çünkü çoğu aile, resimle, sanatla, müzikle veya dansla uğraşmayı boş iş olarak görebiliyor. Zor zamanlarda doğru olana değil bize iyi gelene ihtiyaç duyduğumuzu hatırlayalım. Kısaca ailemizle 2025′ ten beklentilerimizi yazıyla resimle fotoğrafla süslediğimiz bir pano hem eğlenceli hem de ruh sağlığına katkı sunan bir aktivite olabilir. Yeni yılda bizim için en önemli olan şey, her zamanki gibi, bedensel ve ruhsal sağlığımızı korumak olacaktır.

Araştırmalar, sanatla yakından ilgilenmenin kişilerin daha olumlu bir benlik algısı edinmesinde, sosyal ilişkiler kurabilmesinde ve genel iyi oluş hali üzerinde olumlu etkileri olduğunu göstermiştir. Aynı zamanda sanatla uğraşmanın beyindeki ödül mekanizmalarını harekete geçirdiği ve stres ve kaygı düzeyini azalttığı araştırmacılar tarafından onaylanmıştır.

Share
394 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

1+8 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Kendi iç sesimize inanmayı ne zaman bırakırız?

    18 Ocak 2025 Köşe Yazıları

    İç sesimiz bizim için neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar veren, bunu bize iyi şekilde hizmet etmek için yapan adeta bir yöneticidir. Tabii bir de dış sesler var. Ailemizin sesi, toplumun sesi, bazı kurallar veya değişen durumlar. İç ses sadece o insana özgüdür ve her insanın iç sesi kendine farklı şeyler söyler. Örneğin “Doydum, artık yememe gerek yok, o kişiyle aynı ortamda bulunmak istemiyorum” gibi. Çoğu köklü davranışın temelleri çocuklukta atıldığı gibi iç sese inanmak da çocukluk yaşantımızda oluşur. Çocuk onu yetiştirene muhtaçtır ...
  • Korkmayalım, hazır olalım..

    15 Ocak 2025 Köşe Yazıları

    Vezirköprü önümüzdeki yıllarda gelişecektir. Bu kadar zamandır ekilen tohumların artık çiçek açma vakti geldi. Vezirköprü, bu gelişimle birlikte de değişecektir. Vezirköprü'de oldukça güzel işler oluyor aslında. Özellikle kalabalık öğrenci nüfusuyla okulların çeşitli alanlardaki başarıları, Samsun merkezden uzak olduğu için kendi başına sorunların üstünden gelme zorunluluğu gibi itici güçleri olan Vezirköprü'de hemen her gün bir başarı hikâyesi duyuyoruz. Vezirköprü'de Şahinkaya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin Vatandaş Gazetesi'nin...
  • Anne Babamızın Anne Babalığını Yapmak

    11 Ocak 2025 Köşe Yazıları

    Her aile için çocuk farklı anlamlarla dünyaya gelir. Kimi aile için bir neşe kaynağı, kimi aile için bir insan yetiştirmek, kimi aile için kalabalıklaşmak, kimi aile için yaşlılığında en yakınından birinin olması gibi. Tüm bunlar doğru ya da yanlış değil, kabul edilebilir durumlardır. Genel duruma bakıldığında ise -belki şu an çok fazla olmasa bile yakın zamanda bir tarım ülkesi olduğumuzdan olsa gerek- çocuğun dünyaya geliş amacı çoğunlukla işlere yardımcı olmak, ailenin sürecini kolaylaştırmak, kalabalık olmak olarak görüldü. Bu durum geçmişt...
  • Vezirköprü daha çok çalışmalıdır

    08 Ocak 2025 Köşe Yazıları

    Yıllardır Vezirköprü'nün, yatırım alamayan bir ilçe olarak, zamanında bize yakın olan ilçelerden ne kadar geride kaldığını unutmamalıyız. Açılan bu farkın kapanması için Vezirköprü'nün özellikle siyasetçilerinin ve bürokrasisinin daha fazla çalışmak zorunda olduğu ve ilçe insanının da birlikte olmak zorundalığı ortadadır. İlçemizde çözümü beklenen sorunların tamamlanması oldukça zaman alsa da, bitmiyor değiller. Bunlardan biri olan Organize Sanayi için bütün beklentiler, ilk başvuruların yapıldığı haberimizden sonra gevşedi. Görüyoruz ki, a...