logo

SICAK HAVALARIN İNSAN PSİKOLOJİSİNE ETKİSİ


Gülsüm Ceylan
gulsumcansiz1@hotmail.com

İnsanların hepsi farklı mizaca ve karaktere sahiptir. Bizlerin ruh halini etkileyen birçok iç ve faktör bulunmaktadır. İnsan psikolojisini etkileyen iç faktörler olarak genetik yapımızı aldığımız ailemiz, kişilik özelliklerimiz, biyolojik özelliklerimizi sayabiliriz. Dış faktörlerde ise yaşadığımız çevre, etrafımızdaki insanlar, işimiz, yaşadığımız mevsim gibi birçok ögeyi sıralayabiliriz.
Canlılar üzerinde stres yaratan etkenlerden biri olan aşırı sıcak havaların, nefes alma ve kalp atım hızında artış gibi bedende meydana getirdiği değişimlerin, panik bozukluk yaşayan hastalarda panik atakları tetikleme, depresyonu olan hastalarda ise stresi ikiye katlayarak keyifsizlik ve mutsuzluk durumları yaratabilme gibi etkileri olabilir.
”Stresi kabaca, organizmanın uyum kapasitesini etkileyen etmenlere ve yaşanılan değişime uyum sağlama tepkisi olarak tanımlayabiliriz.” bu bağlamda, artan sıcaklık ortalaması ile nemin beden üzerinde halsizlik, kalp çarpıntısı, ateş basması, yüksek tansiyon gibi istenmeyen sorunlara neden olmasının yanı sıra, insan psikolojisini de etkiler.

“Hava Sıcaklıklarındaki Artış Uyku Bozukluklarına Neden Olabiliyor.”
Sıcak havalarda uyku problemlerinin de sıkça karşılaşılan sorunlardan biri olduğunu belirten, yetersiz uykunun, bitkin ve yorgun hissetme ile tahammülsüzlüğü de beraberinde getirebilir. Yaz aylarında yaşanan önemli psikiyatrik yakınmalardan biri de uykusuzluktur. Buradaki en önemli faktör ise uykusuzluğun bipolar hastalığının, aşırı neşeli, haraketli vb. manik dönemi tetikleyebilmesidir. Ayrıca uykusuzluk gün içerisinde huzursuzluk, sinirlilik, tahamül edememe ve gerginliğe de yol açabilmekte, bu da gerek duygusal, gerek sosyal, gerekse profesyonel ilişkilerde yıpranma ya da bozulmaya yol açabilmektedir.
Artan Sıcaklıklar Ruhsal Hastalıkları Tetikliyor
Artan yaz sıcakları nedeniyle açık havada gerçekleştirilen aktivitelerin sekteye uğraması ya da azalmasının söz konusu olduğu durumlarda da kişilerde huzursuzluk halinin yaşanabileceğini söyleyen bir diğer önemli sorunun ise dikkat gerektiren işleri sürdürmede yaşanan olumsuz etkilenmelerdir.
Hava sıcaklığındaki artışlar özellikle ruhsal hastalıklar içinde en çok anksiyete bozukluklarına neden olabilmektedir. Nem oranındaki artışların ise panik bozukluğu olanlar için huzursuzluk hissi yaratabilir bu kişilerin atak geçirme sıklığının da bu bağlamda artabilir.
Yaz ayları çoğu kişi için rahatlama, deniz ya da tatil demekken, aynı zamanda kişilerde öfke denetleme sorunlarının da artış gösterebileceği bir dönemdir. Yapılan araştırmaların, birçok toplumsal olayın yaz dönemine ya da sıcak havalara denk geldiğini, suç işleme oranlarında ise yine bu dönemde artış yaşandığını gösterdiğini bildirmiştir. Birçok kişinin tatile çıktığı zaman alkol ya da madde kullanımını artırabildiğini kaydeden tatil döneminin, bağımlı kişiler ya da tedavi süreci devam eden hastalar için alkol ya da maddeye kolay ulaşmak açısından oldukça riskli olabilir.
Hava Sıcaklıklarının Olumsuz Etkilerinden Korunmak için Öneriler
Yaz mevsiminde sıvı tüketiminin yeterince olmadığı zamanlarda aşırı terleme nedeniyle vücut elektrolit dengesinin bozulabileceği, halsizlik, yorgunluk, iştah kaybı, isteksizlik hissi yanında çabuk öfkelenme gibi davranışların artabilir.
Yaşanabilecek olumsuz etkileri en aza indirgemek amacıyla yaz aylarında sıvı tüketimine daha çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Sıcak havalarda tercih edilecek rahat kıyafetler, vücudu daha konforlu hissettirip, stresi azaltabilir. Hissedilen sıcağın etkilerini azaltmak ve uyum sağlamak öncelikli hedefimiz olmalıdır. Sürekli negatif otomatik düşüncelere odaklanmak, yaşanılan stresi artıracağından, kişiler için temel amaç stresi kontrol etmek olmalıdır. Ayrıca akşam saatlerinde keyif alınabilecek zamanlar yaratılmalı, gün içinde sıcaklardan dolayı ket vurmak zorunda kalınan aktiviteleri gerçekleştirmeye özen gösterilmelidir.

Share
259 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

5+9 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çok vaktimiz olmasa da, fırsat vermeliyiz!

    24 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    “23 Nisan, Türkiye için milli tarihin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır.”                                                                                                                         M. Kemal Atatürk.. İlçede siyaset hemen her gün yeni bir gündemle çalkalanırken günlük olayların etkisi uzun sürmüyor. Geçtiğimiz günlerde yaşana fırtına olsun, Tokat merkezli depremin ilçede hissedilmesi olsun, ya da Vezirköprü'de rastlanmayan molotoflu saldırı olsun etkisini kısa sürede kaybetti. İnsanların asıl konuştukları ya da konuşmayı...
  • Ergenlik Dönemini Anlamak

    20 Nisan 2024 Köşe Yazıları

      “Ergen” kelimesi sanki biraz olumsuz çağrışımlar taşıyormuş gibi dursa da büyüme anlamına gelir ve çocukluktan çıkışı, yetişkinliğe atılan adımı temsil eder. Kızlarda 10-11 yaş itibariyle erkelerde ise 11-12 yaş itibariyle ergenliğe adım atılır. Kişiden kişiye daha erken ya da geç olabilir. Çocukta biyolojik değişikliklerle birlikte duygusal değişiklikler de görülmeye başlar. Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olduğundan birey ne tam çocuk olabilir ne de tam bir yetişkin. Bireyin kendini anlamaya, dış dünyaya karşı duruşunu belirlemeye ba...
  • BAZI PARTİLER UZATMALARI MI OYNUYOR?

    17 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Bir Filozof şöyle söylüyor; “Güneş batarken gölgeler uzar” Son yerel seçimlerin bize bazı hatırlatmaları oldu. Geçmişte de önü alınamaz partiler vardı. Anavatan Partisi, Doğru Yol Partisi, Ecevit'in DSP'si gibi. Anavatan Partisi bir yerel seçimde Türkiye'de birçok belediyeyi kaybetti. Hatırladığıma göre Karadeniz'de sadece Vezirköprü  (rahmetli Bekir Hoca) kalmıştı. Yine sağın en güçlü partilerinden rahmetli Demirel partisinin başına ne yediği belirsiz Tansu Çiller gibi biri getirildi. Bu hanım partiyi de, ülkeyi de hatta siyaseti de kirle...
  • Psikolojik Zorlukları Azaltacak Durumlar

    13 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Günlük hayatta fark etmeden karşılaştığımız durumları kendi hayatımıza katarız ve seçimlerimizi, kararlarımızı buna yönelik yaparız. Bu durumlarsa psikolojik sağlamlığımızı azaltabilir. Maddeler halinde bakalım. - Diğerlerinin hayat tecrübelerine bakarak çok fazla önlem almak, hayatımızı kısıtlamak.  Örneğin yakınımızdan birinin sosyal medyada zorbalığa uğradığını görüp çocuğumuza sosyal medyayı yasaklarız. Çünkü böyle bir durumla karşılaşmak istemeyiz. İnsan başka insanlardan da öğrenen bir varlıktır ama bu korku kültürüne dönüşürse bizi etki...