logo

Sosyal Onay


Duygu Ceylan
duygu.ceylan.pd@gmail.com
Uyum sağlamak insanın en önemli yaşam becerilerinden biri olduğundan, insanlar arasında bir yer edinmek, diğer insanlar tarafından hoş gözükmek bir nevi ihtiyaç anlamına da gelebilir.
Sosyal onay toplumun beklentilerine göre hareket etmek, belli bir toplum düzenine uyum sağlamaktır.
Örneğin iyi bir iş(genellikle memur olmak), misafiri karşılayacağımız güzel bir salon, kültür neyi hoş karşılıyorsa ona göre kıyafet tarzı (özellikle kadınlar için) kısaca el alem ne der diyebileceğimiz şeyleri kapsar.
İnsanları anlama, onlarla akıllıca ilişkiler kurma toplu yaşamadan beklenen bir şey olsa da sürekli onay almak aslında içinde kaygı da barındırıyor. Bazen kendi isteklerimizle toplumun bizden beklentileri arasında kararsızlık yaşayabiliyoruz.
Sürekli onay arayan insanlar zor durumlarda sakinleştirilmeye ihtiyaç duyup, olabildiğince tartışmalardan kaçınıp, diğer insanlara hayır demekten de uzak duruyorlar. Çünkü davranışlarının nasıl değerlendirileceğine dair endişe yaşıyorlar.
İnsanlar, başkalarının istek ve beklentilerine aşırı önem verdiği durumlarda, kendi önceliklerini ertelemek zorunda kalıyor.
Zaman zaman kendimizi öncelik olarak almamamız normal olsa da sürekli başkalarının beklentilerine göre yaşayan insan kendi isteklerini görmezden geldiğinde, hayatındaki kontrol de azalmış oluyor. Bu durum kendimizi sevmenin kendimizi olduğumuz halimizle kabul etmemizin de önüne geçiyor.
Şöyle de bir ironi var: Bireyin sosyal onaylanma ihtiyacına yönelik sürekli hareket etmesi o insanı diğerleri gözünde de önemsizleştiriyor.
Yani en değerliler uyum sağlayanlar olmuyor.
Çünkü kendine, isteklerine, yaşamına sahip çıkan ve bunu savunan kişi biraz eleştiri alsa da aynı zamanda saygı duyulan kişi olarak da yansıyor diğer insanlara.
Düğüne giden oynar ölüye giden ağlar, atasözünde olduğu gibi genel olarak uyum sağlasak da kendi hayatımızla ilgili kararlarda sürekli toplumsal onay aramak işimizi zorlaştırıyor.
Bununla ilgili bir araştırma yapılıyor.
Özellikle ileri yaş yetişkinlere, gençliğinize dönseydiniz neyi farklı yapardınız diye soruyorlar. Yanıtların çoğu kim ne der diye düşünmez daha çok kendi isteklerime göre yaşardım oluyor.
Sürekli toplumun isteklerine göre davranmış birisi yetiştirdiği çocuktan çevresindeki insandan da bunu haliyle bekleyecektir.
Yaşam dönemlerimizin sonunda tüm hayatımızı gözden geçirdiğimiz o süreçte keşkeyi daha az kullanmak için hayatımız hakkında daha çok kontrolümüz olması gerektiğini düşünüyorum.

Share
1271 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

8+2 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Engellenen hizmetler neler?

    09 Temmuz 2025 Köşe Yazıları

    Vezirköprülü olarak soruyorum: Ali Faik Çamurcu'nun işaret ettiği ve Vezirköprü'ye yapılması için çalışıldığı halde Samsun İl Başkanlığı tarafından ısrarla önlenen hizmet veya hizmetler nelerdir? Geçtiğimiz haftanın en fazla konuşulan konularının başında Ali Faik Çamurcu'nun partisinin ilçe başkanlığından istifası geliyordu. Öncelikle sebebi kısaca geçiştirildi, arkasından yeni İlçe Başkanının kim olacağı tartışmalarına geçildi. Oysa ki, sebebi Vezirköprü adına çok önemliydi. Her zaman, iktidardaki partilere yeni başkan olmak isteyenlerin...
  • Küçük Sanayi Sitesi

    02 Temmuz 2025 Köşe Yazıları

    Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin ve Vezirköprü Belediye Başkanı Murat Gül'ün Vezirköprü'de bir sanayi sitesi yapılması için destek vereceklerini açıkladıklarını biliyoruz. Ancak bu sözde kaldığı sürece ilerleme yaşanması mümkün değil. Vezirköprü'de hiçbir iş kolay olmaz. Görüyoruz ki, Küçük Sanayi Sitesi yapımı da kolay olmayacaktır. Vezirköprü'ye 40 yıldır hizmet veren Küçük Sanayi Sitesinin artık yetmediği gün gibi ortada. Bu durumdan hem sanayide kendisine dükkan bulamayan özellikle yeni iş yeri açan ya da büyümek isteyen esnaf şikayet...
  • Gizli Saldırgan Davranışlar

    28 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    İçimizde bir yerlerde görünürde her şey iyi olsa bile huzursuz hissettiğimiz durumlar vardır. Mesela bir arkadaşımızla aramız iyidir ama onun yanındayken farkına varamadığımız bir gerginlik yaşarız. Bu gerginliği arkadaşımıza daha iğneleyici olarak, anlattıklarını şakaya vurarak farklı şekillerde gösterebiliriz veya anlattığı şeyleri dinleyemeyebiliriz. Burada o kişiyle ilgili hissedilen veya başka bir durumu bize hatırlatan gerçek olumsuz bir duygu vardır. Biz bu duygunun ne olduğunu bazen bulamayız bazen kendimize itiraf edemeyiz. Duygular is...
  • Psikolojik İlk Yardım Sunabilmek

    26 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    Hayatta güzellikler olduğu kadar afetler, kazalar, kayıplar, şiddet olayları gibi zorluklar da vardır. Herkesi ilgilendiren toplumsal olaylar, örneğin bir salgın durumu, kendi hayatımızda yaşanan bir kriz durumundan daha önemli veya önemsiz değildir. Örneğin; sınava giren bir öğrenci, belki 4 yılını belki tüm hayatını geçireceği bir sınava her gün girmiyordur. Ona şunu diyemeyiz değil mi:” Savaşlarda insanlar ölüyor senin sınav kaygın ne ki?” Bu yazıda psikolojik ilk yardım sunabilmeyi öğreneceğiz. Başlayacağımız ilk yer acılarımızı kıyaslamam...