Son Dakika
Ruhsal Bozukluklar Tanı Kitabında, kaygı bozukluklarından biri olan sosyal fobi; toplumsal durumlardan kaçınmaya ya da yoğun bir korku ve kaygıyla sosyal ortama katlanmaya neden olur. Kaygı ise kaynağı bilinmeyen bir tehlikeyi bekleme veya tehlikeye hazırlanma olarak tanımlanır. Sosyal fobi yaşamak, sosyal bir hayatta yaşayan biz insanlar için epey zordur.
Sosyal fobi yaşayan kişiler için bu zorluklar; karşılıklı konuşma, tanımadık insanlarla karşılaşma, diğerleriyle birlikte yemek yeme veya bir şeyler içme, topluluk önünde konuşma gibi durumlardır.
Çocuklarda bu durum varsa yaşıtlarıylayken ortaya çıkar. Ağlama, bağırma çağırma, tepinme, sıkıca sarılma, sinme, konuşmama şeklinde görülür.
Çocuklarda sosyal fobi; okula itme, misafirliğe gitme gibi durumları zorlaştırırken, yetişkinlerde iş hayatının gündelik yaşamdaki ilişkilerin zor olarak algılanmasına neden olabilir.
Sosyal fobi yaşayan kişiler, ortama uygun davranamayacağından, herhangi bir hata yapacağından korkabilir veya sosyal ortama girerken kendinden beklentisini yüksek tutabilir. Otoriter anne baba tutumuyla büyütülmüş çocuklarda ve ihmal edilmiş bireylerde bu durum daha yaygın olabilir. Eleştiri alacaklarından, kabul görmeyeceklerinden çok yoğun bir şekilde korku duyarlar.
Yapılan araştırmalar sosyal fobinin, kişide başka kaygı bozuklukları veya kişilik bozukluklarının bir parçası olabileceğini de söyler. Örneğin ayrılma anksiyetesi olan bireyler bağımsız olma ve yeni insanlarla kaynaşmanın aileden uzaklaşma anlamına geleceğinden korkarak sosyal fobi oluşturabilirler.
15-20 yaş sosyal fobi tanısının en çok konulduğu yaş aralığıdır.. Ergenlik döneminde gençler sosyal ortamlarda kabul görmek için sigara kullanmaya başlama gibi olumsuz alışkanlıklar geliştirebilirler. Ayrıca çocukluğumuzda yaşadığımız sosyal fobi ile çalışılmazsa bu durum ergenlik döneminde devam eder. Çocukluğumuzda yaşadığımız sosyal fobi ile çalışılmazsa bu durum ergenlik döneminde devam edebilir.
Sosyal fobiyi azaltmak için, öncelikle bu durumun farkına varılmalı, kendimizi suçlamaya girişmeden olumlu ve olumsuz özelliklerimizi kabul etmeliyiz. (Değiştirmek istediğimiz özelliklerimizi de ilk önce kabul ederek sürece başlarız). Aklımıza zorlandığımız durumlarda bazı olumsuz düşünceler gelebilir. Yapabileceklerimize odaklanmak, yapamadıklarımızla da değerli olduğumuzu kendimize hatırlatmalıyız.
Kendimizde ya da çocuklarımızda nasılsa zamanla düzelir dediğimiz şeyler zamanla kökleşen ve üzerimizden atılması zor olan olumsuz özellikler olarak bizimle kalabilir. Bilişsel davranışçı terapi yöntemiyle yapılan çalışmalar sosyal fobinin üstesinden gelmeye yardımcı olmaktadır.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
02 Ekim 2024 Köşe Yazıları
28 Eylül 2024 Köşe Yazıları
25 Eylül 2024 Köşe Yazıları
21 Eylül 2024 Köşe Yazıları