logo

SPORUN GENÇLER VE ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ FAYDALARI


Gülsüm Ceylan
gulsumcansiz1@hotmail.com

Günümüzde çocuklardaki hareketliliğin azaldığı ve neredeyse sadece bilgisayarlar, cep telefonları ve teknolojik araçlar üzerinden oyunlara bağımlı kalındığını görüyoruz.
Bu durum özellikle çocuklar açısından psikolojik olarak sıkıntı yaratmakla beraber fiziksel olarak da sağlıklı değil.
Günde 2 saatten fazla ve haftada 24 saati aşan internet kullanımı bağımlılık kategorisine alınmış olmasına rağmen, giderek daha fazla insan, internette daha fazla zaman geçirmeye başladı. Bu durumda, elbetteki pek çok faaliyetin internet üzerinden yapılıyor olmasının da etkisi var.
Hayatımızı kolaylaştırması bakımından neredeyse tüm alışverişler, etkinlik biletlerinin alınması, son gelişmelerin ve haberlerin takip edilmesi, çocuklarımızın okul notlarını öğrenmek, hatta ödevlerinin bile internet üzerinden veriliyor olması ister istemez hem çocuklarımızı hem de biz yetişkinleri teknolojik araçların esiri haline getirdi. Bu durumla beraber ortaya çıkan olumsuz durumları tanımlayan bazı kelimeler de literatüre girmiş bulunuyor.
Özellikle Z kuşağı olarak bilinen ve 90’lı yıllarda doğan gençler, bu olumsuzluklardan en çok etkilenen kesimi oluşturuyor. Facebook, Twitter, İnstagram gibi sosyal paylaşım alanlarının giderek artan etkisi ile birlikte hepimizin internet ve sosyal paylaşım sitelerinin esiri olduğumuzu söylemek abartı olmaz.
İşte tam da bu noktada çocukların ve gençlerin sağlıklı gelişimlerini desteklemek adına onları mutlaka bir spor ve sanat dalına yönlendirmekte fayda var. Henüz okula bile başlamadan önce, bu tip etkinliklere yönelen çocukların hem psikososyal hem de biyolojik gelişimlerinin daha sağlıklı olduğu görülüyor.
Spor yapan çocuklarda büyüme, spor yapmayan akranlarına göre daha hızlı ve sağlıklı ilerliyor. Futbol, basketbol, voleybol, tenis gibi sporları yaparken harekete geçen kaslar ve eklemler büyümeyi hızlandırıyor. Eklem başlarında bulunan kıkırdak doku, hareketler sırasında birbirine çarparak uyarılıyor ve bedensel büyümeyi harekete geçiriyor. Bütün bu eylemler sırasında enerji harcayan vücut, gerçek anlamda acıkıyor ve yemek yeme ihtiyacı ortaya çıkıyor.
Ayrıca spor sırasında vücuttaki zararlı maddeler ter yoluyla atılarak vücut mutluluk hormonu üretimini artırıyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor. O nedenle spor yapmanın, bireylerin daha mutlu, sağlıklı, olumlu düşünen, kendine güvenli bireyler olmasını sağladığını görüyoruz.
Spor yapan ya da bir sanat dalıyla uğraşan bireylerin zararlı alışkanlıklara ya da bağımlılıklara yönelmesi ise neredeyse hiç söz konusu olmuyor. Çocuk ve gençler doğal olarak kendileri gibi insanlarla arkadaş olmayı, aynı ortamlarda bulunmayı tercih ediyor ve çok bilinen bir deyimle, ‘benzer, benzeri çekiyor.’
Sporun ve sosyal etkinliklerin bir diğer faydası ve belki de en az bilinen tarafı ise, spor yapmanın çocuk ve gençlerde odaklanma, aşırı hareketlilik ve dikkat sorunlarının önüne geçmesidir.
Çocuklar doğaları gereği sahip oldukları enerji ve hareketliliği, spor yaparak sağlıklı bir biçimde yönlendirip, yönetebildikleri için de okul başarılarında ciddi ve olumlu anlamda bir başarı görülüyor.
Hiç spor yapmayan ya da sosyal etkinlikte bulunmayan çocuklar saatlerce ders başında dikkatini toplama ve ödevlerini tamamlama konusunda sorunlar yaşarken, spor yapan çocukların dikkat sorunlarını neredeyse hiç yaşamadan, odaklanabildikleri ve zamanı doğru kullanmayı öğrendikleri görülüyor. Bütün bunlarda sporun kazandırdığı disiplinin çok büyük katkısı olduğunu biliyoruz.
Ayrıca uğraşılan spor dalı ne olursa olsun, kişisel bir yeterlilik kazandırması, ekip çalışması içermesi, bir zamana bağlı olması gibi pek çok etken çocuk ve gençlerdeki özgüveni destekleyerek, kendine saygı ve güven duyan bireyler olmalarının da önünü açıyor.
Sosyal faaliyetler çocuklara aynı zamanda sorumluluk duygusu aşıladığı gibi, başladığı işi bitirme ve bir bütünün parçası olma gibi her insan için çok önemli olan ‘ait olma’ duygularını da doyuran çok önemli bir psikolojik değer kazandırıyor.

Share
331 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

1+5 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Şiddet Olayları Hakkında

    12 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Birine kasıtlı olarak zarar vermek, fiziksel ya da duygusal olarak acı çektirmek şiddet olarak tanımlanır. Şiddet gösteren kişi, çözüm olarak karşısındakine zarar verme, sindirme amacı güder. Şiddete maruz kalan ise güçsüzleştirilir, kısıtlanır, hayata karşı güvensiz hale getirilir. Şiddeti uygulayan kişi yani zorba, güç gösteriminde bulunmuşsa da kazanan değildir çünkü bir tehdit unsuru haline gelir. Aynı zamanda yakınındaki kimse de güven de değildir. Çünkü her an ondan gelen bir şiddetle karşılaşılabilir. Üstelik bu durum sadece o kişiyi ve ...
  • Mindere bile çıkmadan pes ettik..

    02 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Bu ilçeyi eksi gidişatından kurtararak artıya çevirebilecek olan artık sadece büyük projeler olacaktır. Büyük projeler ise, onları yakalayıp geliştirerek, peşinden koşacak idarecilere ihtiyaç duyar. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 100 İl önerisi ile gündeme gelen bazı ilçelerin il olmasını daha önce de tartışmıştık. İl olmak için, ilçenin nüfusunun en az 100 bin ve il merkezine de en az 30 kilometre uzaklıkta olması gibi 8 kriter bulunuyordu. Mevcut şehirleşme, ulaşım durumu, hinterlant, ekonomik çeşitliliği ve eğitim durumu da il ...
  • Akran Zorbalığı

    28 Eylül 2024 Köşe Yazıları

    4-6 yaşlarından itibaren başlayabilen zorbalık davranışı, çocukların yaşamını etkileyen en önemli sorunlardan biridir. Okullarda, en önemli üç problemden biri olduğunu söyleyen araştırmalar mevcuttur. Her zorbalık saldırganlık olmakla birlikte her saldırganlık zorbalık anlamına gelmemektedir. Zorbalık; kasıtlı olarak zarar vermeyi, güçlünün görece güçsüz üzerinde hakimiyet kurmak istemesini ve bu davranışları sürekli yapmasını içerir. Eğer bir zorba varsa, bu zorbalığa maruz kalan kurban ve tüm bunları izleyen seyirciler de vardır. Hem zorbal...
  • Enseyi karartmayalım ama

    25 Eylül 2024 Köşe Yazıları

    Gittikçe azalan bir kesimin dışında, dışarda çalışarak başta inşaatlardan Vezirköprü'ye para gönderilmezse, insanlar geçinecek parayı bile kazanamıyor. Çareyi de GÖÇ etmekte buluyorlar. Samsun ve çevre ilçelerde Organize Sanayi çalışmaları biterken, Vezirköprü'den de bazı OSB'lere çalışmaya hergün onlarca minibüsle işçi giderken İlçemizde halen OSB'nin faaliyete geçmemesi birçok yerde eleştiri konusu oluyor. Vezirköprü'nün en büyük sorunu olarak ilk sıradaki yeri istihdam alanı oluşmaması sayılsa da, ilçede bununla birlikte trafik başta ol...