logo

Suçluluk Duygusu


Duygu Ceylan
duygu.ceylan.pd@gmail.com

Hissedilen olumlu olumsuz duygularımızın bir işlevi olduğunu çoğu yazımızda konuşmuştuk. Yani yanlış duygu yoktur. Örneğin öfke, olmaması gereken bir duygu değildir. Kendimize veya bir başkasına zarar vermemeye çalışarak yansıttığımız bir duygudur. Suçluluk duygusu da bu şekildedir. Bazen yaptığımız ya da yapmadığımız durumlar için suçlu hissederiz kendimizi. Suçluluk hissetmek de duygusal uyarı sistemidir. Fark ettirir. Suçluluk hissetmemek de ayrıca bir sorundur. Düşünsenize birine zarar veriyorsunuz ve bunun karşısında hiçbir şey hissetmiyorsunuz. Burada ya kaçtığınız, görmek istemediğiniz bir şey vardır ya da psikolojik bir rahatsızlığa sahip olabilirsiniz. Örneğin antisosyal kişilik bozukluğu. Kısaca suçluluk, aynı hatayı ikinci kez yapmamamız için davranışlarımızı değerlendirmemizi sağlayan sağlıklı bir duygudur.
Öte yandan, suçluluk duygusu bazı hallerde yararsız ve sağlıksızdır.
Suçluluk duygusu bazılarımızda arada gelen bir misafir olsa da bazılarımızda ise bir köşede duran ve sıklıkla kendini hatırlatan sürekli kendisinden kurtulmaya çalıştığımız biri gibidir. Yeterli hissetmek için sürekli çabaladığımız, kendimize ve başkalarına yetmeye çalışırken normal bir şekilde hepsine de aynı enerjiyle yetişemediğimiz için yetişememenin verdiği durum suçluluk duygusu oluşturabilir. Özellikle çocuktan talepleri yüksek olan ailelerde büyümüş kişiler bu duyguyu sıklıkla yaşarlar. Olmak istediğimiz kişiyle olduğumuz kişi arasında oldukça farklılık varsa yine suçluluk duygusu yaşarız. Kendimizden gerçekçi olmayan beklentilerimiz ve onu karşılayamama durumu suçluluk oluşturabilir. Bazen eyleme geçmemiş sadece düşüncede olan durumlar için suçlu hissedebiliriz. Bazen de sorumlusu olmadığımız zor bir yaşantı için suçluluk duyarız.
Suçluluk hissettikten sonra kendimize zarar verecek davranışlarda bulunmak, kendimizi aşağılamak, bağımlılık oluşturacak maddelere yönelmek, kendimizi soyutlamak, suçluluk duygusunu telafi etmez. Yani kendimize zarar vererek olumsuz duyguyla baş edemeyiz. Onun bize ne söylemek istediğine kulak vermemiz gerekir ve bir müddet olumsuz hissetmekte de sorun yoktur.
Olumsuz duygular da hayatın bir parçasıdır. Başımıza gelen olumsuz yaşantılarda kendimize acımasız davranmak yerine ne anlatmaya çalıştığın kulak verip hayatımızı iyileştirebiliriz.

Share
1127 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

8+3 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Kent Konseyi

    19 Şubat 2025 Köşe Yazıları

    Kent konseyleri, yerel demokrasinin geliştirilmesinde bir adım olarak görülse de, Vezirköprü'de yerel demokrasi bağlamında bekleneni vermekten uzak olduğu sonucunu çıkarabiliriz. Bazen iyi kanunlar da çıkar ama uygulanmaları oldukça zaman alır, ya da kadük kalır. Kent Konseyi de 2005 yılından bu yana Belediye Kanunu'nda olan bir uygulama aslında. İlk çıktığı zamanlarda (hatırlayanlar vardır) demokrasi adına önemli yer edineceği düşünülmüş, belediyelere halkın taleplerinin iletilebilmesi için bir aracılık kurulacağı, yerel demokrasinin gel...
  • Duygusal İlişkiler

    15 Şubat 2025 Köşe Yazıları

    İlişkilerin çoğu insanlar birbirini artık sevmedikleri için değil, birbirlerine uyum sağlamakta zorlandıklarından bitiyor. Çünkü bir ilişkiyi sürdürmek demek, ilişkiyi öncelik almayı gerektiriyor. Bunun yanında hayatın diğer alanlarını da (aile, çalışmak, arkadaşlık ilişkileri vs) gözetmeyi içeriyor. Böyle olmadığı durumlarda çiftler birbirlerinden ya uzaklaşmaya başlıyorlar ya da birbirlerinden sıkılıyorlar. Haliyle ilişkiyi sürdürmek de zorlaşıyor. Çiftler birbirlerine ilk tanıştıkları zamandaki hisleriyle kalmıyor. Çoğunlukla ilk zamanlarda...
  • Göç Vezirköprü’nün kaderi mi?

    12 Şubat 2025 Köşe Yazıları

    Tarım ilçesi olarak geçen Vezirköprü'de tarımdan istediğini alamayan ya da inşaattaki gelirin yüksekliğinin yanında tarımın gelirini beğenmeyen birçok gencimizin başta inşaat olmak üzere göç ettiğine bir süre sonra da önemli kısmının ailesini de götürdüğüne şahitlik ettik. Vezirköprü nüfusu her geçen yıl azalmaya devam ediyor. Genel olarak vatandaşlar bu nüfus azalışını göçe bağlayarak Vezirköprü'de göçün durdurulması gerektiğini söylüyorlar. (Göçün iyi olduğunu iddia edenler de var.) Türkiye büyüyor aynı şekilde nüfusu da artıyor. Samsun ...
  • İçe kapanık çocuğuma nasıl yardım edebilirim?

    08 Şubat 2025 Köşe Yazıları

    İçe kapanıkla içe dönük ayrımını yaparak başlayabiliriz. İçe kapanık çocuklar sosyal ortamlarda sürekli olarak kaygı yaşayabilirler. İçe dönüklük ise bir kişilik özelliğidir. İçe dönükler sosyalleşmeyi tercihen istemezler, içe kapanıklar ise sosyal çevrede zorlanırlar. Aileler çocuklarının doğal olarak içe kapanık olmasından endişe duyarlar. Ne olduğunu anlamaya çalışırlar. Çocuğa nasıl davranması gerektiğiyle ilgili bol bol nasihatte bulunurlar. Çocuk kendini ifade etmekte zaten zorlandığından ailenin ondan beklentisi de bir performans kaygıs...