logo

Tescilli binalar..


Göktan Tek'er
goktanteker@hotmail.com

Yaklaşık 30 yıl önce Vezirköprü sokaklarını gezerek gözlerine hoş gelen eskimiş binaları, yaşları küçük olduğu için olsa gerek kendilerinden büyük olan hemen her binayı ‘tarihi bina’ olarak yazan bir grup öğrencinin yarattığı mağduriyet, bugün halen devam etmektedir.
Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu ile Samsun Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından tescillenen bu binalar ve çevrelerindeki yerler bir şekilde dokunulmazlık kazandılar.
Ancak bu dokunulmazlık Meclis’tekinden farklı olarak onlara fayda sağlamadığı gibi, kaş yapayım derken göz çıkarmayı da başardı.
Gerçekten söylendiği gibi TARİHİ Vezirköprü’nün (Evliya Çelebi’nin de belirttiği) güzelim evleri yıllar öncesinden yok olup gitmiş geriye birkaç tanesi kalmış, kalanlar da bakımsızlıktan harap şekle dönüşmüştü.
Sadece şahısların binaları değil, Vezirköprü’nün hemen herkesin oybirliği ile belirttiği eski Hükümet Konağı binası bile gözünün yaşına bakmadan yıkılmıştı.
Yeni yıkılan bazı tarihi binaların ise içlerinin güzelliği halen dillerde dolaşıyor.
Tescillenen daha doğrusu tarihi yazılan binaların ‘dokunulmazlığı’ yüzünden bir çoğu metruk hale geldi. Sahipleri yapmaya kalksalar, önce tarihi yapısına uygun plan hazırlatıp onaylatmaları daha sonra izin alabilirlerse inşaata geçmeleri gerekiyordu.
Bu maliyeti kaldırabilecek kişi de ortada olmayınca, bizim tarihi korumak adına tescillediğimiz binalar tamamen kimsesiz kalarak çürümeye terk edilmiş oldu.
Zamanla durulmayan evlerin çökmeye başladığına, çatılarının duvarlarının yıkılmaya başladığına şahit olduk. Vezirköprü’nün birçok yerinde artık güzel tarihi evler değil, yıkılmaya yüz tutmuş, altından geçemeye korkulan perili binalar oluştu.
Bu binaların Eski Vezirköprü diye tabir edilen yerlerde yoğunlaşması ise ilçenin bir bölümünü işe yaramaz hale getirdi, bu gelişmeler sonucunda ilçenin eski kısmı işe yaramayan kısmı, ekonomik olarak değer kaybeden kısmı oldu.
Sonuç olarak Kültür Varlıklarını korumak için başlatılan çalışmalarda bir dönem kültürünün simgesi ve göstergesi olan evler korunamadığı gibi yok olmaya mahkum olup gitmişti.
Zaten bu KORUMA fikrini ortaya atanlar neye hizmet ediyorlardı, anlamak zor.
Bu kadar ‘tescilli’ binaya Kültür Varlıkları Koruma Kurulunun yatırım yapması imkansızken, yapılmalarını geçtik projelerini bile hazırlatıp bina sahiplerine sunamazken, insanlara eziyet etmenin bir yolu olarak mı kullanıldı?
Hiçbir şekilde bakılmayacak, çatısı aksa tamir edilmeyecek, içine çivi çakılamayacak bir binaya kimin nasıl sahip çıkmasını bekliyorlardı?
Burada evlerden bahsediyorum ama yakın zamana kadar çalışan Şifa Hamamı’nın bugünkü durumuna bakınca 40-50 yıllık binaların dışında 400-500 yıllık olanlarına da gerekli özenin gösterilmediği ortada.
Vezirköprü tarihini de ona karşı yapılanları da biliyor.
Yüzyıllık güzelim evleri harap edin, Mehmet Paşa’nın tarihi hamamına bakmayın ama 1943 depreminden sonra yapıldığı herkes tarafında bilinen Namazgah’a bir güzel para harcayıp ilçe trafiğini bile düşünmeden ortaya koyun.
Bu zihniyetten beklentinin yüksek olmaması gerektiği ortada olsa da, umarım Vezirköprü Belediyesi projesini tamamlayabilirse 10 binayı GEÇİCİ olarak kurtarır.

Share
208 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

7+10 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çok vaktimiz olmasa da, fırsat vermeliyiz!

    24 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    “23 Nisan, Türkiye için milli tarihin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır.”                                                                                                                         M. Kemal Atatürk.. İlçede siyaset hemen her gün yeni bir gündemle çalkalanırken günlük olayların etkisi uzun sürmüyor. Geçtiğimiz günlerde yaşana fırtına olsun, Tokat merkezli depremin ilçede hissedilmesi olsun, ya da Vezirköprü'de rastlanmayan molotoflu saldırı olsun etkisini kısa sürede kaybetti. İnsanların asıl konuştukları ya da konuşmayı...
  • Ergenlik Dönemini Anlamak

    20 Nisan 2024 Köşe Yazıları

      “Ergen” kelimesi sanki biraz olumsuz çağrışımlar taşıyormuş gibi dursa da büyüme anlamına gelir ve çocukluktan çıkışı, yetişkinliğe atılan adımı temsil eder. Kızlarda 10-11 yaş itibariyle erkelerde ise 11-12 yaş itibariyle ergenliğe adım atılır. Kişiden kişiye daha erken ya da geç olabilir. Çocukta biyolojik değişikliklerle birlikte duygusal değişiklikler de görülmeye başlar. Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olduğundan birey ne tam çocuk olabilir ne de tam bir yetişkin. Bireyin kendini anlamaya, dış dünyaya karşı duruşunu belirlemeye ba...
  • BAZI PARTİLER UZATMALARI MI OYNUYOR?

    17 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Bir Filozof şöyle söylüyor; “Güneş batarken gölgeler uzar” Son yerel seçimlerin bize bazı hatırlatmaları oldu. Geçmişte de önü alınamaz partiler vardı. Anavatan Partisi, Doğru Yol Partisi, Ecevit'in DSP'si gibi. Anavatan Partisi bir yerel seçimde Türkiye'de birçok belediyeyi kaybetti. Hatırladığıma göre Karadeniz'de sadece Vezirköprü  (rahmetli Bekir Hoca) kalmıştı. Yine sağın en güçlü partilerinden rahmetli Demirel partisinin başına ne yediği belirsiz Tansu Çiller gibi biri getirildi. Bu hanım partiyi de, ülkeyi de hatta siyaseti de kirle...
  • Psikolojik Zorlukları Azaltacak Durumlar

    13 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Günlük hayatta fark etmeden karşılaştığımız durumları kendi hayatımıza katarız ve seçimlerimizi, kararlarımızı buna yönelik yaparız. Bu durumlarsa psikolojik sağlamlığımızı azaltabilir. Maddeler halinde bakalım. - Diğerlerinin hayat tecrübelerine bakarak çok fazla önlem almak, hayatımızı kısıtlamak.  Örneğin yakınımızdan birinin sosyal medyada zorbalığa uğradığını görüp çocuğumuza sosyal medyayı yasaklarız. Çünkü böyle bir durumla karşılaşmak istemeyiz. İnsan başka insanlardan da öğrenen bir varlıktır ama bu korku kültürüne dönüşürse bizi etki...