İçim sızlıyor, yüreğim yanıyor. Ocağımıza toptan ateş düşmüş gibi, gerçekten yüreğim parçalanıyor.
Tüm halkımızın (Türkiye’nin) de aynı duyguları, aynı acıları hissettiğini sanıyorum.
Biz Türk halkı olarak Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı vermiş, yoktan bir devlet kurmuş, yeniden, Türk milletinin kanlarından doğmuş bir ulusuz.
Doğulumuz, batılımız, güneylimiz, kuzeylimiz Çanakkale’de, Anafartalar’da, İnönü’de, Afyon’da, Kocatepe’de omuz omuza can vermiş bir ulusuz.
Mustafa Kemal ATATÜRK’ün, “Bağımsızlık benim karakterimdir.” dediği gibi “Kaderde, kıvançta, tasa da sevinçte” birlikte omuz omuza olmakta bizim karakterimizdir.
Son yıllarda ülkemiz depremler, yangınlar, sel felaketleri ile perişan durumda, bir de üstüne üstlük yanlış dış politika sonucu kendi ellerimizle yarattığımız büyük sorun, Suriye’li ve Afgan’lı göçmen sorununu da ekleyince tam bir yangın yerine döndü Atatürk’ün bize emanet ettiği pırıl pırıl Türkiye’miz…
İşte bunun için içimden yazı yazmak gelmiyor. Bunun için içim sızlıyor, yüreğim parçalanıyor.
Değil Vezirköprü sorunları ile ilgili, hiçbir konuda yazı yazmak gelmiyor içimden.
Bir tarafta covid-19, bir tarafta depremler, bir tarafta yanan yok olan ormanlarımız, bir tarafta ülkemizde kargaşa çıkaran yabancılar, bir de ülkemizi geçit yeri gibi kullanan, Avrupa’ya kaçmak için gayrimeşru yollardan kaçmak isteyen göçmenlerin denizlerimizde boğulma dramları.
NE OLDU BİZE?
Sanırım dört-beş yıl önceydi. Ege Denizi sahillerinde 8 yaşlarında bir göçmen çocuğun çıplak cesedi kumsalda sahile vurmuş, cesedin üstünde birileri tarafından yazılarak bırakılan “Bunları Allah’a söyleyeceğim” yazılı bir not bulunmuştu !!..
Ne dersiniz, o çocuk dünyadaki ve bizdeki adaletsizlikleri, savaşları, hırsızlıkları, haksızlıkları, zalimlikleri, zulümleri, yalanları Allah’a söyledi mi (?…) yoksa.
Son yıllarda başımıza gelenlerin sebebini düşünmemiz gerekir.
Bir bilgin heves ederek başkasının bahçesinden kopardığı bir elmayı çok beğenince bu bahçe benim olsa deyip ikinci elmayı koparır, elmayı yarar içinden pislik çıkar.
Orda bulunan bir çocuğa durumu anlatır ve sebebini sorar, çocuk verdiği cevapda “Efendim padişahımız kalbini bozmuştur” der.
Ne dersiniz, kalbimiz mi bozuk?
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları
06 Kasım 2024 Köşe Yazıları
02 Kasım 2024 Köşe Yazıları
29 Ekim 2024 Köşe Yazıları