Bir gece Nasrettin Hoca’nın evinin önünde iki grup arasında kavga başlar.
Kavga biraz uzun sürer, aşırı gürültüden rahatsız olan hoca yataktan kalkar yorganı eline toplar balkona çıkar.
Kavgacılara seslenir falan ama kavgacılar kendi gürültü ve hırslarından hocayı tınlamazlar bile;
Sinirlenen hoca; Omzundaki yorganı kavgacıların üzerine doğru fırlatır.
Yorgan kafalarına dolanan kavgacılardan bir grup ne olduğunu anlamadan yorganı alıp korku içinde kaçıp giderler.
Kavgacıların diğer grubu da kavga ettikleri grubun kaçması üzerine olay yerinden uzaklaşırlar.
Kavganın bittiğini, ortamın sakinleştiğini gören hoca “Bizim yorgan gitti, kavga bitti” ünlü sözünü söyler.
Evet; 31 Mart’ta geçirdiğimiz seçimler, şimdiye kadar hiç alışık olmadığımız şekilde küfürler, hakaretler, gerilimler, toplumu ayrıştırmalar, zafer naraları,
Mübarekler, seçime değil de sanki çaldıran savaşına gidiyoruz.
Ne ise halkımızın sağduyusu ile kazasız-belasız seçim bitti. Herkes koltuğuna oturdu. Partili cumhurbaşkanı sayın Tayyip Erdoğan gerilimi sürdürmeye devam ediyor.
-“Ankara ile İstanbul’u vermem” sanki buraları Yunanlılar aldı.!..
Yahu Ege adalarını vermem diye bağırsana.!..
Ne ise bölgemizde herkes koltuğuna oturdu. Biz seçimden önce de bunları bir öngörü olarak yazmıştık, değişen bir şey olmadı.
Seçilenlerin verdiği sözler de hep seçim meydanlarında kaldı(!..) Her seçimde olduğu gibi..
Ne kenevir, ne de kenevir işletme tesisi, boş verin bunları,
Bu asırda tarla ile, tohum ile kim uğraşır çoluğumuzu, çocuğumuzu, anamızı, babamızı sılada bırakıp, gidelim gurbete.!..
Gökdelen inşaatlardan düşüp parçalanmazsanız, bir gün sağlıkla döner ailenize, giderken bıraktığınız çocuğunuz sizi tanırsa, “baba!” diye boynunuza sarılır mı?.!..
Ne olur Havza-Vezirköprü yolu yapılır mı?
Vezirköprü-Durağan yolu yapılır mı?
Şahinkayası köprüsü yapılır da Vezirköprü-Alaçam yolu açılır; Vezirköprü-Alaçam pazarı eskisi gibi gelişir Vezirköprü esnafına bir Pazar kapısı açılır mı?..
Acaba yönetenler fikir değiştirirde köylüye değer verilir, tarım canlanır gençler gurbet yerine kendi yörelerinde iş, aş bulur mu?..
Biz basın olarak bunları yazmaya devam eder siyasilerin husumetine çekeriz.
Siyasilerin sözünün yanında bizim sözümüz kaç para? Deyince Nasrettin Hocanın şu ünlü fıkrası geldi aklıma;
-Hoca ile Timurlenk hamama gitmiş,
Timur,”Ben kül olsaydım kaç akçe ederdim” diye hocaya sormuş,
HOCA; Elli akçe, demiş. Timür şiddetle;
-Be adam! Yalnız belimdeki peştanbal elli akçe değer” deyince, -Hoca aldırmadan, “Ben de zaten peştanmala paha biçtim” demiştir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
27 Kasım 2024 Köşe Yazıları
23 Kasım 2024 Köşe Yazıları
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
17 Kasım 2024 Köşe Yazıları