logo

Zor Bir Ailede Büyümek


Duygu Ceylan
duygu.ceylan.pd@gmail.com

Çeşitli yetiştirilme tarzından gelen bireyler bir araya gelir ve yeni bir aile kurarlar. Aile klasik bir tanımla toplumun en küçük yapı taşını oluşturur.
Kısa, sade, öz olan bu tanımda topluma yön veren, insanların birbirinden etkilendiği, zarar ve yararlardan kolayca faydalanabileceğimiz daha derin bir anlam yatar. Bir aileyi zor aile yapan durum nedir?
Öncelikli olarak ailede anne, baba ya da eşlerden her ikisi dediğim dedikse, çocuğa seçim imkânı sunmuyor ve kararları onun yerine veriyorsa üstelik bunu yaparken çocuğun az şey bildiğini, onun iyiliği için konuştuğunu söylüyor ve hata yapmasına olabildiğince izin vermiyorsa birey kendini yetersiz hissettiği zor bir ailede büyüyor olabilir.
İkinci olarak aşırı hoşgörülü, çocuğun çoğu davranışına izin veren, çocukla ilgili durumları tamamen çocuğa veya akışa bırakan aileler, ne kadar kendileri ve dışarıdan görenler için cazip görünseler de sınır çizmiyorlar.
İnsanların belli sınırlara ihtiyaçları vardır. Bu sınırlar hem kendi özel alanımızın hem diğerlerine karşı davranışlarımızın hem de toplumsal kuralların bileşenleridir. Hayatı yeni öğrenen, ailede gördüğü şemalar üzerinden hayatı tanımlamaya çalışan çocuğun özellikle bu sınırlara ihtiyacı vardır.
Üçüncü ise, tutarsız ebeveynler… Aile sistemi içinde eşler arasında, çocuklar arasında ve eşlerin çocuklarıyla olan etkileşiminde sınırlar vardır. Çocuk ve ebeveyn arasındaki bu sınırın bir ebeveynde fazlaca esnetilmesi çocuğun sorumluluktan kaçış alanı olarak görülebilir. Ya da çocuğa diğer ebeveynden daha yakın hisseden anne ya da babadan birisi eşle ilgili ya da diğer aile durumlarıyla ilgili yaşadığı duygusal zorlanmaları çocukla samimi bir şekilde paylaşabilir.
Çocuğun en son ihtiyaçlarından birisi eminim anne ya da babadan birinin duygusal yükünü omuzlarına almaktır. Özellikle geniş ailelerde çocuk hakkında birden çok kişi (dede, anneanne, babaanne) söz sahibi olduğunda çocuk için hangi durum uygunsa, kolaysa yapılması gereken odur şeklinde bir tutum çocukta oluşabilir.
Hâlbuki çocuktan ilk önce anne baba sorumludur ve çocukla ilgili kurallar ilk öncelikle anne babanın kurallarıdır ve diğer aile üyeleri bunu sarsmamaya çalışmalıdır.
Zor bir aile denilince fiziksel, duygusal, psikolojik istismar ve ihmal eden anne babalar unutulmamalı. Çocuk kendini rahatsız eden bu durumu anlayamayabilir ve daha iyi bir çocuk olmak için uğraşır.
Zaman zaman kendini suçlar. Hayatla ilgili neyin nasıl olması gerektiğini aileden öğrenir çünkü. Öğrendikleriyle hissettikleri birbiriyle çeliştiğinde çocuk ilk olarak kendini sorgular.
Sağlıklı olan ise çocuğu korumak, çocuğu korurken onun kişisel alanına saygı duymak ve ortak kararlar etrafında buluşabilmek önem taşır..
Bu cümleler biraz kitabi durabilir ama asında anne babalar için de en kolay olanı budur. Kendi öğrendiğimiz kurallar ya da yetiştirilme tarzı şu anda bizim çocuklarımıza uygun olmayabilir.
Bazen çocuklarımız aile tarafından asi davranışlar sergiliyor gibi gözükebilir ya da asıl olan bu olabilir. Yani çocuğunuz size bir sorun durumuyla gelebilir.
Siz bu sorun durumuyla baş etmeye çalışırken kendi çocukluğunuzla mı kıyaslayacaksınız, ya da çocuğu asi olarak mı nitelendireceksiniz ya da size karşı çıktığını mı düşüneceksiniz veya durumun gerçekten neyle ilgili olduğunu anlamaya mı çalışacaksınız? Hangi durum sizin için ya da çocuğunuz için işleri daha kolaylaştıracak?
Bir diğer gerçek de şu ki ne kadar mükemmel anne baba olmaya çalışırsak çalışalım bazı noktalarda çocuklarımızın travmatize olduğu durumlar olacak. Ve bazen aile olarak bizim müdahalelerimiz yetersiz kalacak.
Böyle durumlarda ailesinden minimum düzeyde de olsa yardım almış bir çocuğun ebeveyni mi olacaksınız yoksa işleri daha çok zorlaştıran mı?

Share
792 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

4+2 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çok vaktimiz olmasa da, fırsat vermeliyiz!

    24 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    “23 Nisan, Türkiye için milli tarihin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır.”                                                                                                                         M. Kemal Atatürk.. İlçede siyaset hemen her gün yeni bir gündemle çalkalanırken günlük olayların etkisi uzun sürmüyor. Geçtiğimiz günlerde yaşana fırtına olsun, Tokat merkezli depremin ilçede hissedilmesi olsun, ya da Vezirköprü'de rastlanmayan molotoflu saldırı olsun etkisini kısa sürede kaybetti. İnsanların asıl konuştukları ya da konuşmayı...
  • Ergenlik Dönemini Anlamak

    20 Nisan 2024 Köşe Yazıları

      “Ergen” kelimesi sanki biraz olumsuz çağrışımlar taşıyormuş gibi dursa da büyüme anlamına gelir ve çocukluktan çıkışı, yetişkinliğe atılan adımı temsil eder. Kızlarda 10-11 yaş itibariyle erkelerde ise 11-12 yaş itibariyle ergenliğe adım atılır. Kişiden kişiye daha erken ya da geç olabilir. Çocukta biyolojik değişikliklerle birlikte duygusal değişiklikler de görülmeye başlar. Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olduğundan birey ne tam çocuk olabilir ne de tam bir yetişkin. Bireyin kendini anlamaya, dış dünyaya karşı duruşunu belirlemeye ba...
  • BAZI PARTİLER UZATMALARI MI OYNUYOR?

    17 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Bir Filozof şöyle söylüyor; “Güneş batarken gölgeler uzar” Son yerel seçimlerin bize bazı hatırlatmaları oldu. Geçmişte de önü alınamaz partiler vardı. Anavatan Partisi, Doğru Yol Partisi, Ecevit'in DSP'si gibi. Anavatan Partisi bir yerel seçimde Türkiye'de birçok belediyeyi kaybetti. Hatırladığıma göre Karadeniz'de sadece Vezirköprü  (rahmetli Bekir Hoca) kalmıştı. Yine sağın en güçlü partilerinden rahmetli Demirel partisinin başına ne yediği belirsiz Tansu Çiller gibi biri getirildi. Bu hanım partiyi de, ülkeyi de hatta siyaseti de kirle...
  • Psikolojik Zorlukları Azaltacak Durumlar

    13 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Günlük hayatta fark etmeden karşılaştığımız durumları kendi hayatımıza katarız ve seçimlerimizi, kararlarımızı buna yönelik yaparız. Bu durumlarsa psikolojik sağlamlığımızı azaltabilir. Maddeler halinde bakalım. - Diğerlerinin hayat tecrübelerine bakarak çok fazla önlem almak, hayatımızı kısıtlamak.  Örneğin yakınımızdan birinin sosyal medyada zorbalığa uğradığını görüp çocuğumuza sosyal medyayı yasaklarız. Çünkü böyle bir durumla karşılaşmak istemeyiz. İnsan başka insanlardan da öğrenen bir varlıktır ama bu korku kültürüne dönüşürse bizi etki...