logo

Duygusal Dengemizi Nasıl Sağlarız?


Duygu Ceylan
duygu.ceylan.pd@gmail.com

Duygular; bir neden, olay, beden duyumu ve düşünceler sebebiyle içimizde bulunan ve davranışa en yakın olan süreçtir. Çoğunlukla hissettiklerimiz dışarıdan görülür. Hissettiğimiz gibi davranmamak ise uzun vadede psikolojik rahatsızlıklar oluşturur.
Hiçbir duygu sebepsiz yere bulunmaz. Her duygunun bir anlamı vardır. Bazı hissedilen duygular zordur. Dikkat edelim iyi ya da kötü değil, zor.. Öfke örneğin zor bir duygudur. Öfkeyi kontrol altına almaya çalışamayız, yokmuş gibi davranamayız. Sadece bize, çevremize zarar vermeyecek haliyle yansıtmayı öğrenebiliriz. Öfke gibi, sıkılmak gibi, utanç veya kıskançlık gibi duygular zor duygulardır ama gereklidir. Öfke harekete geçmeyi, sıkılmak bir değişimi, utanç pişmanlığı ve düzenlemeyi, kıskançlık sahiplenmeyi beraberinde getirir. Daha olumlu duygular dediğimiz mutluluk, huzur gibi duygular; anda kalmayı, bulunduğu durumdan memnun olmayı ve olabildiğince bu sürenin uzun tutulmasını ister. Görüldüğü gibi olumlu ve olumsuz tüm duygulara ihtiyacımız vardır.

Gün içinde çeşitli duygular yaşayabiliriz. Örneğin yolda giderken güzel bir koku duyduk bu bizi mutlu hissettirdi sonra telefondan bir mesaj bildirimi geldi ve sizi üzecek bir haber öğrendiniz sonrasında ise güvendiğiniz biriyle konuştunuz ve daha sakin hissediyorsunuz, gibi gün içinde çeşitli durumlara bağlı olarak farklı duygular yaşabiliriz.
Gün içerisinde duygu değişimi olurken bu değişimler kırmızı mavi yeşil alanlar şeklinde ifade edilebilir. Aşırı uyarılmışlık hali olduğunda, düşüncelerin arka arkaya geçtiği, yerimizde duramadığımız hareketlilik halinin olduğu alan kırmızı alandır. Elimizi kolumuzu hareket ettirmeye bile istemediğimiz, yataktan çıkmanın zor olduğu durumlar daha depresif durumlardır ve mavi alandadır. Görece daha duygularımıza dışarıdan bakabildiğimiz değerlendirme yapabildiğimiz alan ise yeşil alandır. Bunu araçlardaki hız göstergesine benzetebiliriz.
Nasıl ki araçlar çok hızlı gittiğinde bu tehlikelidir ve bir müddet sonra ortalama hıza düşmesi gerekirse bizler de aşırı hareketli yerinde duramayacak şekilde hissettiğimizde yeşil alanımıza yani hızın normal olduğu duygu durumumuza dönmemiz gerekir. Kırmızı alandan yeşil alana geçmek için özellikle nefes egzersizleri yürüyüş, su içme, mola verme gibi sakinleştirici faaliyetler yapabiliriz. Bize iyi gelen bir görüntüyü düşünebiliriz.
Aracın hızı oldukça düşük olduğunda ise bu durum hem sıkıcı yem de yol bitmeyecektir. Bazen bazı günler o kadar çökkün hissederiz ki hiçbir şey yapmak istemeyiz. Böyle durumlarda, yani mavi alandan yeşil alana geçmek için, bizi harekete geçirecek etkinlikler olarak sayı sayma, ellerimizi açma kapama ve yumruk yapıp sıkma yürüyüş gibi aktiviteler önerilebilir.
Arabada giderken sürekli aynı hızda gitmek istesek bile bu mümkün değildir. Bazen tümsekler yavaşlamamızı söyler. Bazen güzel yollar hızlanmamızı… Bazen de durup manzarayı izlemenin sakıncası yoktur.

Share
1206 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

5+4 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Bedenimizi Algılama Şeklimiz Hayatımızı Nasıl etkiler?

    08 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Bedenimiz dünyayla kurduğumuz somut iletişim aracımızdır. İnsanın gelişim dönemleriyle birlikte, beden algısının beslendiği noktalar da değişir. Bebekler ağız yoluyla dünyayı anlamaya çalışırlarken, bebeklikten çocukluğa geçişte artık anneden bağımsızlaşma sürecimizde tuvalet alışkanlığını kazanarak devam ederiz. Çocuklukta kendi bedenimizi algılama şeklimiz yakın çevremizin bize yönelik ilgisiyle şekillenir. Yani yakın çevre bizi eleştirmiyorsa biz de kendi bedenimize karşı eleştirel olmayız. Ergenlikte bedeni algılama şeklimiz daha popüler ol...
  • İnsafa davet ediyorum

    05 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Büyükşehir Belediye Meclisi'nde verilecek kararlardan önce Meclis üyelerinin, partilerinin o ilçelerdeki ilçe başkanları ve yönetim kurulu üyelerine sorarak kararlarına yön vermeleri ilçelerin kesinlikle daha çok hayrına olacaktır. Geçtiğimiz haftaki Samsun Emniyet Müdürlüğü'nün nazım ve uygulama imar planlarına itirazını da ele aldığım yazıdan sonra konuyla ilgili olarak görüşlerini aktarmak için çok sayıda okuyucumuz Gazetemize geldi. Konuda eksik olarak ele aldığım bir noktayı da hatırlatmak gereği duydum. Özellikle Samsun Büyükşehir Bele...
  • İnsan Kişiliğinin Üç Bölümü

    01 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    İnsanlar kişilerarası ilişkilerde bu üç role girebilirler. 1. Anne-baba rolü 2. Çocuk rolü 3. Yetişkin rolü Sağlıklı bir insan bu üç rolde de yerine göre bulunabilir. Bu rollere daha detaylı bakalım. Anne baba yani ebeveyn rolünde kişiler koruyucu veya eleştirel tutuma sahip olabilirler. Hepimiz anne babamızın seslerini içimizde taşırız. Aileler çocuklarını yetiştirirken onları hem korumak hem de onların becerilerini geliştirmek durumundadırlar. Bu süreçte çocuktan daha iyisini yapma beklentisinin fazla olması aileyi eleştirel bir tutuma s...
  • Cumhuriyet kutlu olsun!

    29 Ekim 2025 Köşe Yazıları

    Emniyet Müdürlüğü binasının ana yol üzerinde bir alana yapılmasının daha doğru bir karar olacağını, Hükümet Konağının da Belediye binasından çok uzağa götürülmemesi, mevcut yerine yakın bir alana yapılması gerektiğini düşünüyorum. Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi'nin önceki hafta yapılan oturumunda Samsun Emniyet Müdürlüğü'nün itirazı dikkatimi çekti. Vezirköprü eski hastanesi'nin arsasının bir bölümüne yapılması için çalışmaları sürdürülen Emniyet Müdürlüğü'nün itirazı içimde az da olsa "acaba mı?" sorusunu ve ümidini yeşertti. Konuyla il...