logo

BÜYÜK FELAKET! SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Yıllardır ülkemizin üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. Çok acılarla karşı karşıya kalıyoruz.
17 Ağustos Marmara Depremi, 12 Kasım 1999 Adapazarı depremi. Bu depremlerde yaşanan can kayıpları…
Tabi bu depremlerin ülkemizin sanayi bölgesini yıkması büyük ekonomik sıkıntıyı da beraberinde getirmiştir.
Son 20 yılda ülkemizin üzerindeki kara bulutlar hiç dağılmamış, Ege’de, Akdeniz’de, Güneydoğu’da aralıklarla sürekli depremler yaşanmıştır.
Ayrıca Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere hemen hemen ülkemizin her bölgesinde görülmemiş büyük sel felaketleri, heyelanlar, yaşanan can kayıpları, yanan ormanlar.
Tüm bu acılar yaşanırken yöneticilerimiz bu felaketlerin, yıkımların zararlarını nasıl azaltırız ya da bu felaketlerin sebebi nedir(?) diye düşünmesi gerekirken…
İzliyoruz haber kaynaklarından;
Hala nefret kusuyorlar, insanlar çaresizlik içinde çırpınırken TV ekranlarında hakaretamiz sözlerine devam ediyorlar.
Türk halkı bu tür yöneticilere layık değildir, diye düşünüyorum.
Son depremin düşündürdükleri oldukça korkunç mesela, Allah korusun bu deprem İstanbul’da yaşanmış olsa sonucu tahmin edebiliyor muyuz?
İstanbul’un ne caddelerine girebilir, ne de sokaklarına girilip kurtarma çalışması yapılabilir, ne de ölüler toplanabilir. Yaşanacak kaosu düşünmek bile istemiyorum.
İstanbul’da böyle bir afet yaşanması durumunda kaybolacak insan gücü ve çökecek ekonomik güç sonucu Türkiye 100 yıl belini doğrultamaz.
Hani AK Parti Genel Başkanı “Öyle bir çakalım ki, bellerini doğrultamasınlar” diyor ya, işte tam da o.
İşte o zaman Türkiye belini 100 yıl doğrultamaz!
Tüm bu acı gerçeklere rağmen yatırımları İstanbul ve çevresine yapmaya devam edelim mi?
Kanal İstanbul’u yaparak İstanbul’un nüfusuna bir İstanbul daha katılmasına neden olalım mı?

Tüm Türkiye halkını akılcı düşünmeye davet edelim.
Peki, böylesi bir afette ilçemiz Vezirköprü’de neler yaşanır? İlçe yöneticilerinin bir ön görüşü var mı?
Gün, dayanışma günüdür. Gün, sözün bittiği gündür.

Share
937 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

5+6 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • “Beden Kayıt Tutar” Kitabından Altını Çizdiklerim

    12 Temmuz 2025 Köşe Yazıları

    “Ne yazık ki şimdiki psikiyatri anlayışı, yakınmalarınızı anlatmanız ve hekimin de bu yakınmaları düzeltecek bir ilaç önermesi üzerine kurulu. Ancak hiçbir ilaç kötü geçmiş çocukluğu düzeltmiyor. Eşinizin size nasıl davrandığını, sevgi dolu veya düşmanca davranışları, bireysel, ailesel hatta toplumsal travmaların üzerinizdeki etkileri hiç konuşulmuyor.” “Travmatik deneyimden çok uzun bir süre sonra bile, en küçük bir tehlike belirtisi karşısında bozulmuş beyin devreleri harekete geçebilir, yoğun miktarda stres hormonu salınmasına neden olabili...
  • Engellenen hizmetler neler?

    09 Temmuz 2025 Köşe Yazıları

    Vezirköprülü olarak soruyorum: Ali Faik Çamurcu'nun işaret ettiği ve Vezirköprü'ye yapılması için çalışıldığı halde Samsun İl Başkanlığı tarafından ısrarla önlenen hizmet veya hizmetler nelerdir? Geçtiğimiz haftanın en fazla konuşulan konularının başında Ali Faik Çamurcu'nun partisinin ilçe başkanlığından istifası geliyordu. Öncelikle sebebi kısaca geçiştirildi, arkasından yeni İlçe Başkanının kim olacağı tartışmalarına geçildi. Oysa ki, sebebi Vezirköprü adına çok önemliydi. Her zaman, iktidardaki partilere yeni başkan olmak isteyenlerin...
  • Küçük Sanayi Sitesi

    02 Temmuz 2025 Köşe Yazıları

    Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin ve Vezirköprü Belediye Başkanı Murat Gül'ün Vezirköprü'de bir sanayi sitesi yapılması için destek vereceklerini açıkladıklarını biliyoruz. Ancak bu sözde kaldığı sürece ilerleme yaşanması mümkün değil. Vezirköprü'de hiçbir iş kolay olmaz. Görüyoruz ki, Küçük Sanayi Sitesi yapımı da kolay olmayacaktır. Vezirköprü'ye 40 yıldır hizmet veren Küçük Sanayi Sitesinin artık yetmediği gün gibi ortada. Bu durumdan hem sanayide kendisine dükkan bulamayan özellikle yeni iş yeri açan ya da büyümek isteyen esnaf şikayet...
  • Gizli Saldırgan Davranışlar

    28 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    İçimizde bir yerlerde görünürde her şey iyi olsa bile huzursuz hissettiğimiz durumlar vardır. Mesela bir arkadaşımızla aramız iyidir ama onun yanındayken farkına varamadığımız bir gerginlik yaşarız. Bu gerginliği arkadaşımıza daha iğneleyici olarak, anlattıklarını şakaya vurarak farklı şekillerde gösterebiliriz veya anlattığı şeyleri dinleyemeyebiliriz. Burada o kişiyle ilgili hissedilen veya başka bir durumu bize hatırlatan gerçek olumsuz bir duygu vardır. Biz bu duygunun ne olduğunu bazen bulamayız bazen kendimize itiraf edemeyiz. Duygular is...