logo

EĞİTİM


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Bir İngiliz diplomat “Bir milleti işgal etmek için savaşa gerek yok. Halkını cahil bırakın yeterli demiş !”

Ulusal Kurtuluş Savaşından sonra cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye’de yapılan sayımda; her 100 erkekten 96’sının okuyup yazması yok.

Yine Türkiye’deki her 1000 kadından 995’inin okuyup yazması yokmuş!

Yine Türkiye’nin 40 bin köyünden 36 bininde okul yok.

Bu acı durumu gören Mustafa Kemal, az çok okuryazarlığı olanları tespit ettirmiş, onlara biraz eğitim verdirerek, eğitmenlik unvanı vererek köylere eğitimci olarak görevlendirilmiş.

1939 yılında Adolf Hitler Almanya’sı dünyayı ateşe vermek üzeredir. Rahmetli İsmet İNÖNÜ zamanın milli eğitim bakanını çağırır.

– Köy enstitüleri çalışması ne oldu, ne zaman açıyoruz? diye sorar.

Milli Eğitim Bakanı “Almanlar savaş çıkardı efendim” diye yanıtlar.

İsmet Paşa’nın yanıtı çok ilginçtir.

– “Ne yani savaş var diye bu milletin çocuklarını okutmayacak mıyız (?), derhal okulların açılması için çalışmaları hızlandır” der.

Eğitim tarihinde büyük bir Cumhuriyet devrimi olan Köy Enstitülerinin kapanış macerasını rahmetli Süleyman DEMİREL’in has adamı Kinyas KARTAL’ın anılarından okumak lazım…

Peki; bugün eğitime nasıl bakıyoruz? Profesör unvanı almış bir üniversite yöneticilik görevine gelebilmiş bir zat. “Bize eğitimli değil, cahiller lazım” diyebiliyor.

En önemlisi de bugünkü yöneticilerin en önemsiz olarak eğitimi gördükleri gibi bir algı yaratılıyor.

Örnek mi; Salgın hastalık olur okullar kapatılır, deprem olur başta üniversiteler olmak üzere okullar kapatılır.

“Halkımız da cahil kalmaktan yana mı?” diye sorası geliyor insanın.

Çünkü; bu durum halkımız tarafından herhangi bir tepki görmüyor.

Halkın mutluluğunu düşünmeyen, gününü gün ederek saltanatını sürdürme mücadelesi veren yönetimlerden elbette tek başımıza değil hep birlikte kurtulacağız.

Başkalarının aklını değil, düşünelim diye Allah bize de akıl vermiş, düşünüp aklımızla hareket edelim.

Share
1860 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

10+5 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Gizli Saldırgan Davranışlar

    28 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    İçimizde bir yerlerde görünürde her şey iyi olsa bile huzursuz hissettiğimiz durumlar vardır. Mesela bir arkadaşımızla aramız iyidir ama onun yanındayken farkına varamadığımız bir gerginlik yaşarız. Bu gerginliği arkadaşımıza daha iğneleyici olarak, anlattıklarını şakaya vurarak farklı şekillerde gösterebiliriz veya anlattığı şeyleri dinleyemeyebiliriz. Burada o kişiyle ilgili hissedilen veya başka bir durumu bize hatırlatan gerçek olumsuz bir duygu vardır. Biz bu duygunun ne olduğunu bazen bulamayız bazen kendimize itiraf edemeyiz. Duygular is...
  • Psikolojik İlk Yardım Sunabilmek

    26 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    Hayatta güzellikler olduğu kadar afetler, kazalar, kayıplar, şiddet olayları gibi zorluklar da vardır. Herkesi ilgilendiren toplumsal olaylar, örneğin bir salgın durumu, kendi hayatımızda yaşanan bir kriz durumundan daha önemli veya önemsiz değildir. Örneğin; sınava giren bir öğrenci, belki 4 yılını belki tüm hayatını geçireceği bir sınava her gün girmiyordur. Ona şunu diyemeyiz değil mi:” Savaşlarda insanlar ölüyor senin sınav kaygın ne ki?” Bu yazıda psikolojik ilk yardım sunabilmeyi öğreneceğiz. Başlayacağımız ilk yer acılarımızı kıyaslamam...
  • Kentsel Dönüşüm İlçe için şart..

    18 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    Kentsel Dönüşüm çalışmasının Tikenli Mahallesi'nden de önce Mehmet Paşa Mahallesi'nde özellikle Kale İçi'nde yapılması gerekir. Bu sayede Belediye'nin arkasındaki atıl olan alanın hem düzeltilmesi hem de çarşı dediğimiz alanın bölgede büyümesi sağlanabilir. Vezirköprü'nün önemli problemlerinden birisi de ÇARŞI'nın küçük gelmesi. Eski alışkanlıkların devam ettiği alışverişlerde yeni bir ticaret kültürü üretilemeyen küçük yerleşim yerlerinde olduğu gibi Vezirköprü'de de çarşı olarak bilinen alan aslında küçük bir alanı kapsıyor. Bu çarşı bi...
  • Çocuğum Beni Çileden Çıkarıyor, Dövmemek İçin Kendimi Zor Tutuyorum

    14 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    Bazen çocuğunuza o kadar sinirlenebilirsiniz ki şöyle bi güzel pataklamayı aklınızdan geçirebilirsiniz. Sakın! Çocuğunuza biri el kaldırsa onun kapısına dayanırsınız. Şiddet çözüm sunmaz ve öğreticiliği yoktur, pişmanlık doğurur. Öfkeyi sakinleştirmenin farklı birçok yolu vardır. Çocukları dövmeden de durumu kontrol etmeniz mümkün. Öbür türlü çocuğunuz özgüveni kırılmış, bedeni zarar görmüş korkak veya hırçın bir çocuğa dönüşür. Çocuğumuz için yapabileceğimiz en iyiyi yapmaya çalışırız ve çocuğumuzun da bizim mücadelemizi görmesini, bizim için...