logo

Kenevir’in sade kenti Vezirköprü..


Göktan Tek'er
goktanteker@hotmail.com

2019 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “kenevirin başkenti Vezirköprü olacak” sözleriyle başlayan ve ilçemizde ilk yıllarında kenevir üretiminin artmasını da sağlayan gelişmelerin daha sonra durakladığı ve geriye giderek eski haline geldiğini birlikte gördük.
Kenevir üretiminin artırılmasının tarımsal gelir bakımından iyi olacağından, bu konuda Narlı ve Vezir isimleriyle patenti alınan kenevir tohumlarıyla Vezirköprü’nün bu konuda gerçekten önemli bir yer haline geleceğinden epeyce umutlanmıştık.
Hatta bu umutlarımızı Vezirköprü’de üretilen kenevirin işlenmesinin de ilçemizde yapılmasını sağlayacak sanayi gelişmeleriyle taçlanacağını, Vezirköprü’nün kenevir sanayisi ile özlediği günlerine geri dönebileceğini düşünmeye tartışmaya başlamıştık.
Geçtiğimiz hafta DSP Genel Başkan Yardımcısı A.Hidayet Bektaş’ın “Havza’da kenevir sanayisi kurulması için önemli gelişmeler kaydedildi. Kastamonu’da bu alanda kendine yer arıyor.” uyarısı ile yeniden kenevire baktık.

Gördüklerimiz Bektaş’ın anlattıklarıyla örtüşüyordu.
Aynı şekilde pazartesi günü Vezirköprü’de kenevir üretimi ile ilgili bir toplantı yapıldığını öğrendik. Bu toplantıdan çıkan sonuç kenevir için Havza’da ciddi bir üretim tesisi için anlaşmaların tamamlandığı üzerineydi. Kenevir üretmek isteyenler içinse fiyat üzerinden bir tartışma sürüyor.
Vezirköprü’de OSB olsun mu, BESİ OSB olmalı mı gibi tartışmalar halen aşılamazken, civar ilçelerdeki gelişmeleri görerek kıyaslama yapmak dışında bir adım da atamıyoruz.
Kesinleştiğini gördüğümüz, Kenevir Sanayisinin Vezirköprü’den önce birkaç yerde olacağı ve büyüyeceği. Umutsuzluk yaratmak istemem ama belki de Vezirköprü hiçbir zaman (en azından kısa zaman içinde) böyle bir sanayiye sahip olamayacak.
Sanayi ile birlikte Vezirköprü’nün işgücü biraz daha dışarılara gidecek ve (Havza, Kavak, Merzifon gibi) Vezirköprü elindeki sınırlı tarım arazilerine buğday mı, kenevir mi, pancar mı, ayçiçeği mi ekeceğine karar vermek üzere kabuğuna çekilecek.
Kenevir konusunda bir başka gelişme hatırlarsanız enstitüsünün Vezirköprü’ye kurulması talebinin olmaması idi. OMÜ’ye bağlı olarak kurulan bu enstitü için yetkililer en son Vezirköprü’yü düşünüyorlar.
Bunun en önemli sebebinin dışarıdan Vezirköprü’ye gelmek istemeyen personel olduğu ileri sürülüyor. (Aynı sebep öğretmen, polis ve diğer kamu personellerinde de Vezirköprü’nün sıklıkla yaşadığı sebeptir.) Oysa Vezirköprü’de görev yapan personelin önemli kısmı buradan memnun kaldığını söylüyor. (demek ki sebep daha çok Samsun başta olmak üzere halen Vezirköprü’ye bakış açısının değişmemesi..)
Geldiğimiz noktada elimizde, Hidayet Bektaş’ın altını çizdiği kooperatifleşme kalıyor.
Kenevir üretiminin artması, Vezirköprü’de kenevir üretimi yapan çiftçilerimizin tek başına bir kooperatif çatısı altında birleşerek ürettiklerini daha kârlı ve kolay şekilde satarak emeklerinin karşılıklarını da düzgün şekilde almalarından geçiyor.
Bunun olmadığı ilk zamanlardaki kenevir üreticisinin ciddi zarar ettikleri ve bir kısmının halen ürünlerinin paralarını alamadıklarını duyuyoruz.
Tüm kenevir işinde geç kalmış Vezirköprü, böyle bir kooperatifle en azından üreticsini korumak için zamanında adım atmalıdır.

Share
509 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

7+1 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Yer seçimi oldukça önemli

    19 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    TOKİ için seçilen ve Cezaevi'nin yan tarafında kamulaştırılacak alanın İlçe Merkezi'nden oldukça uzakta olduğunu kaydeden vatandaşlar, daha iyi bir seçim yapılabileceğini  iddia ediyorlar. Yapılması planlanan Emniyet Müdürlüğü ve Hükümet Konağı yeni binalarının da eski hastane arsasına yapılmasına sıcak bakmadılarını da ekliyorlar. Vezirköprü'de yapılması planlanan işlerin özellikle yerleri tartışılmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Vezirköprü Belediye Başkanı Murat Gül'ün TOKİ'nin yapacağı konut sayısının artacağı açıklamasının ardından ...
  • Ailem Yaşlanıyor

    15 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    İnsanlar için en zor duygulardan biri de, yaş aldıkça vücudun belli fonksiyonları gerçekleştirirken zorlanmasıdır. Bunu kabul etmek de bir yas süreci yaşamak anlamına gelir. Vücuttaki değişikleri kabul etmek, ölüme hazırlanmak, arkada bıraktıklarımıza bakmak bir hesaplaşma içerir. İyi bir hayat yaşadım mı, sorusuna verilen cevap evet olduğunda yaşlılık daha kolay kabul edilirken, iyi bir hayat yaşamadım cevabı kızgınlık, üzüntü, umutsuzluk gibi olumsuz duyguları hissettirebilir. Etrafımızdakilerin yaşlandığını görmek de bir o kadar zordur. Ken...
  • Güzelleştirmek zor değil

    12 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Vezirköprü'nün ulaşım ağının genişleyebilmesi için bir adımın daha olduğunu ise  yıllardır iddia ediyoruz. Bu da Vezirköprü'nün Havza'ya demiryolu bağlantısının yapılmasıdır. Yahya Kemal Beyatlı, "Ankara'ya gitmenin en güzel tarafı İstanbul'a geri dönmektir." demiş. Vezirköprü'den ayrılıp farklı bölgelere gitmek, görmek, insanların hayatlarında bizimkinden farklı olanları bulmak ve yaşamlarını güzelleştirmek için ortaya koyduklarını seyretmek gerçekten güzel. Aklımızdan çıkmayan Vezirköprü'yü gittiğimiz yerlerle kıyaslamak; artılarını ve...
  • Bedenimizi Algılama Şeklimiz Hayatımızı Nasıl etkiler?

    08 Kasım 2025 Köşe Yazıları

    Bedenimiz dünyayla kurduğumuz somut iletişim aracımızdır. İnsanın gelişim dönemleriyle birlikte, beden algısının beslendiği noktalar da değişir. Bebekler ağız yoluyla dünyayı anlamaya çalışırlarken, bebeklikten çocukluğa geçişte artık anneden bağımsızlaşma sürecimizde tuvalet alışkanlığını kazanarak devam ederiz. Çocuklukta kendi bedenimizi algılama şeklimiz yakın çevremizin bize yönelik ilgisiyle şekillenir. Yani yakın çevre bizi eleştirmiyorsa biz de kendi bedenimize karşı eleştirel olmayız. Ergenlikte bedeni algılama şeklimiz daha popüler ol...